Milyonluk Kafes

Polon göçmeni Ewa ile Karadenizli'nin düşlerle dolu hikayesi Ewa'nın ölümüyle bir anda alt üst olur.
Karısının ölümüyle hayata tutunmaya çalışan Karadenizli'nin tek yaşama sebebi küçük kızıdır.
Kızını bir şekilde tek başına bakıp büyütmek zorundadır.
Anne aslında bu kızın doğumunda garip bir enfesiyon kapmıştır ve çoğu hekim bu konuda hemfikirdir.
Hayat yine bir şekilde devam ederken Karadenizli bir gün küçük kızının ilginç bir özelliğini fark eder.

yine dünyası başına yıkılır...

"Burada herşeyin yolunda gittiğini sandığın bu süslü salonda, küçük kızın bir gün özgürlüğüne kavuşacağını sanan zavallı bir serçeden farksız! Tüm bu pahallı kostümler, müzikler, yemekler, izleyiciler hepsi yerin dibine batsın. Burada sadece yaşıyorum ama sadece yaşamak bu, fazlası değil. Beni sürekli ertelemekten sıkılmadınmı baba! Ben sürekli can çekişiyorum görmüyorsun. Kendilerine yeni bir kukla bulsunlar. Küçük kızın artık yeterince büyüdü . Ben kanatlarımı kullanıp özgürce uçup gitmek istiyorum.
Ve bu sefer asla beni durduramazsın ... "