Şakaklarına bir öpücük daha bıraktı,
cennet kapılarını, cehenneme açtı,
ruhu ruhuna demir attı,
gök bu gece onun için ağladı,
damarlarına yeşilin akı aktı,
cehennette kavrulurken dudakları aralandı,
"ister yâr ol,
ister yara,
sen benim gençliğimsin Vera."
En çok sevdiklerin atardı toprağını,
en çok sevdiklerin bırakırdı bedenini,
ilk gecesinde dahi,
yapayalnız kalırdı.
Yangın yakar,
kül yanardı.
Gökyüzünden yağmur değil,
alevler yağardı.
Kar yağardı,
akan kan durmazdı.
Gökteki yalnızlığın iniltisi,
bizim için söylenen ninniydi.
Gökyüzü güneşi batırır,
Kara ay'ı çıkarırdı.
Gökkuşağının ardı,
bulutları barındırırdı.
Bu hasretliğin türküsüydü,
bu sonsuzluğun öyküsüydü.
Ardımda kaderin pençesi,
intikamın kirli gölgesi.
"halimize mahkum,
sana müptelayım."
Bana mübremi anlat,
asla vazgeçmem deyip,
nasıl vazgeçtin onu anlat.
(Yetişkin içerikli, uygunsuz sahneler barındırmaktadır. Gerçeklikle bir bağlantısı bulunmamaktadır. Kurgu tamamiyle hayal gücü ile yazılmış olup, herhangi bir çalma hadisesinde gerekli makamlara belirtilecektir.)