Mucize'm
  • Membaca 12,807
  • Suara 803
  • Bagian 59
  • Membaca 12,807
  • Suara 803
  • Bagian 59
Sedang dalam proses, Awal publikasi Sep 23, 2020
"Ne yapıyorsun?" dedim, arkamda olan Umut'a dönerken.

"Seni takip ediyorum," dedi, gözlerime bakarak.

"Yanımda yürüyerek de beni takip edebilirsin," dedim, fikir verir gibi.

"O zaman önüme bakarım, senin ne tarafa gittiğini göremem," dedi.

"Ben sana nereye gideceğimizi söylerim," dedim.

"Ya söylemezsen? O zaman seni kaybederim," dedi. Nefesim kesildi, yeşillerine kahvelerim karıştı.

"Arkamda olursan da ben seni göremem. Yanımda olduğunu bilemem," dedim.

"Ama hissettiririm," dedi. "Varlığımı bir an olsun unutamazsın." Nefes almak nasıl yapılıyordu, unutmuştum. 

"İkisi de aynı anda mümkün değil mi?" dedim.

"Bilmem," dedi ve kısa bir es verdi. "Eğer gerçekleşirse bu bir Mucize olur."

"O zaman sen benim Mucize'm ol," dedim.

"Zaten Mucize'n değil miyim?" diye sordu.

"Arkamdan takip ederek değil, yanımda yürüyüp beni takip ederek Mucize'm ol," dedim.

"Bizim için Mucize'm ol!"


~~~


Umutlarımdan vazgeçerken,
beni mucizelere inandır!

•••

mucizem#1
Karahan#1
Almira#1
Akay#1
Gerçekaşk#1

Yayınlanmaya başlama tarihi : 23.09.2020

Mucize'm serisi toplam 3 part olacaktır. Romanda geçen karakterler, olaylar tamamen hayal ürünüdür, gerçek hayat ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
Seluruh Hak Cipta Dilindungi Undang-Undang
Daftar isi
Daftar untuk menambahkan Mucize'm ke perpustakaan Anda dan menerima pembaruan
atau
#113karahan
Panduan Muatan
anda mungkin juga menyukai
GECENİN İZİ oleh hisssizyazar
46 Bagian Sedang dalam proses
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
ADEL oleh KbraKii
30 Bagian Sedang dalam proses
Telefon dört beş defa çaldı. Acmayacağını düşünüp kapatacakken telefonu açtı ve hemen ardından sesi duyuldu. "Ne oldu?" Sesi yeni uyandığını belli edercesine boğuk geliyordu ama sesindeki endişe de farkediliyordu. "Kusura bakma uyandırdım seni." "Ağlıyor musun sen?'' Telefonun arkasından hışırtılar gelmeye başladı. Galiba yataktan doğrulmuştu. Hıçkırdım. "Biriyle konuşmaya o kadar ihtiyacım var ki." " Ne oldu, niye ağlıyorsun? " "kusura bakma." " Rahatsız etmiyorsun beni bebeğim." Ardından tekrar konuştu. "Hadi bana neden ağladığını söyle." Sesi çok yumuşak geliyordu. Yeniden hıçkırdım. "kendimi çok kötü hissediyorum." "Neden... Neden kötü hissediyorsun güzelim hadi söyle. Benimle böyle yumuşak bir tonda konuşmaya devam ederse daha çok ağlayacakmış gibi hissediyordum. "Kabus g-gördüm ." Ve yine hıçkırdım. Derin bir nefes verfiğini hissettim ardından sesini duydum. "Şşşt ağlama bebeğim tamam. Sadece bir kabus geçti." " A-ama ben annemle babamı gördüm." Verecek bir cevap bulamamış olacak ki konuşmadı. İçimi çeke çeke ağlamaya devam ettim . Böyle ağlamam onu daha da gerdi bunu onu görmesem de hissettim. "Yavruma tamam. Öyle ağlama tamam güzelim geçti. " Sesi artık ne yapacağını bilmiyormuş gibi çıkıyordu. "Onları... çok özledim." "Biliyorum çok özledin biliyorum ama böyle ağlarsan ben mantıklı düşünmem tamam mı? Ağlama." Kendimi tutmaya çalıştım ve oda bunu fark etti. "Sakin ol, derin derin nefes al . " Dediği gibi yapıp nefes almaya başladım . Sakinleşmeye başladığımı hissediyordum. "Aferin güzelime." ___________________________________________ Uyarı: Bu kitap, şiddet, travmatik deneyimler +18 unsurlar küfürlü konuşmalar veya diğer duygusal olarak zorlayıcı ögeler içerebilir. okurların her biri için farklı bir etki yaratabilir. İçeriğin, gençlerin ve yetişkinlerin duy
YAMALI SEVDA  oleh Betulokssuz
37 Bagian Sedang dalam proses
Ben boşanmış öğretmen bir babanın kızıyım. Yıllar önce, ben henüz on yaşındayken tayin edildiği Karadeniz bölgesinde aşık olup evlendi. Beni de beraberinde getirdi elbette, çünkü benim annem sorumsuz bir kadın, beni onun eline bırakmadı. Saf Karadeniz'li kadının bir kızı vardı, kendisi ablam olur Zeynep. Babam ve eşi yıllardır birbirini bulmanın huzurundan mıdır bilmem, sakin ama mutlu bir hayat yaşıyorlar. Ben lisede çıktım buradan. Ankara'da liseyi hemşirelik olarak okudum. Üniversiteyi kazanamadım, bende boş durmayayım, babamın yanına geleyim dedim, geldim. On sekiz, on dokuz, yirmi ve yirmi bir yaşlarımda buralardaydım. Sağlık ocağında yardımcı hemşirelik yaptım. O sıralarda babamın eşi Hanife annenin, ahiretliğinin asker oğluyla nişanım takıldı. Tam düğün arefesinde nişanlım olan Halil Yaman, eski sevgilisi, çok sevdiği kız ona kaçınca beni terk etti. Benim adım Tuğba, ben bu şehirden dargın gittim. Yağmurlu bir günde, onların çaylığında birlikte olmuştuk. O sarhoştu, ben aşk dolu. İkimizde nasılsa evleniyoruz dedik ve olanlar oldu. Sonra dünyam başıma yıkıldı, öyle böyle değil ama. Çok şey götürdü benden Halil Yaman ama özümü unutmayayım, çizgimden çıkmayayım diye bana kızımı bıraktı. Tuğçe sıkı sıkı tutunduğum, kendimi adadığım oldu. Ben onunla hayatta kaldım. Yoksa hissettiğim şeyle ölürdüm. Öyle buruk, öyle yamalı bir sevda.
anda mungkin juga menyukai
Slide 1 of 10
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL KİRASI  cover
ADEL cover
Mafya'nın ki cover
VATAN cover
portakal reçeli 🍊 (Düzenlenecek) cover
YAMALI SEVDA  cover
HAWAR cover
Güneş Tutulması  | Yarı texting  cover

GÜNCE | Gerçek Ailem

37 Bagian Sedang dalam proses

Gerçek Ailem. "Kalbi atmaz ama nefeste almaz, Gözlerini açmaz ama yüreği de susmaz, Ruhu hiç kanamaz ama ağlamayı da bırakmaz, Başını çevirip onlara bakar ama gerçek ailesinden haberi olmaz..." Ben Günce Kara, bir kere bile gülemeyen ama kendi derdine de dert demeyen bir insanım. Kalbim kırıktır ama ruhum derli topludur benim, gözüm yaşlıdır ama yerindedir merhametim. "Solan çiçekleri yeniden canlandırmak için onu kökünden koparmak gerek. Bende yeniden canlanabilmek için her şeyi baştan yazmaya karar verdim." Günce KARA. -.- Not: Esinlenilme ya da çalınma durumunda yasal işlemler başlatılacaktır. Kitaba saygı duymanızı rica ederim. :)