MATEM SİYAHI
  • Reads 38
  • Votes 0
  • Parts 2
  • Reads 38
  • Votes 0
  • Parts 2
Ongoing, First published Sep 25, 2020
Bembeyaz odanın  soğuk duvarına yaslanmış masada, elindeki kağıda bir şeyler karalıyordu. Gözleri bomboş bakıyordu. Gözleri, yıllardır açlık duyduğu şeyi bulduğunu sanıp, hiç sahip olamadan kaybeden bir insan gibi bakıyordu.  Karaladığı kağıdı buruşturup attı. Yeni bir kağıt alırken bu ruhuna attığı son kesikti. Elindeki ucu yanmış fotoğraf karesini duvara yaslayıp tam karşısına koydu. Fotoğraftaki kişilere dikkatle baktı. Az önce masaya bıraktığı kalemi geri eline aldı ve yüreğinde ona dair ne varsa kanserli bir hücreyi kesip atar gibi yüreğinden söküp attı. Zihninin dar sokaklarındakileri beyaz hiçliğe aktaran kaleminin mürekkebi onun irin akan yarasındaki zehirdi.  

"Ben, senin ucunu ateşe tuttuğun fotoğraftaki o kadınım. Yüreğinin kalın duvarlarına çarpa çarpa nasır tutan derimin altındaki bu kanayan ruh, senin  eserin sevgili geçmişim. Bugünümü ve yarınımı karanlık, kör mahsenlere kapatan yüreğinin sevgime sağır tarafı. Ben, senin beslediği ruhu bile sevmeyen kalbini seven tek kadınım. Ben, senin ölüme bile bile götürebileceğin tek insanım sol yanım. Seni tanıyana kadar tamamlanmayı bekleyen yarım bir kadındım. Seni tanıdım ve ben, artık asla tamamlanamayacak yarım bir kadınım."
All Rights Reserved
Sign up to add MATEM SİYAHI to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
36 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
Fındık Tarlası cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
GECENİN İZİ cover
İMDADIM cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
itiraz / bxb cover
SARRAF cover
Kara Gül  cover

Fındık Tarlası

35 parts Ongoing

Ailesinin zoruyla tatilini fındık toplamaya gitmek için harcayan Enes'in başına Ordu'nun mafyası musallat olur.