Tanımadığım bir yerde gözlerimi ilk kez açışım oldu... Bana merhaba diyen tek şey tavandaki lambadan gelen saf ışığın gözlerimi acıtmasıydı... Bilmediğim bir mekan, makineler, kablolar ve deney kapsüllerinin yanında... soğuk havanın çıplak denimi öptüğü bu yerde. Ama hatırladığım tek şey hiçbir şey hissedemiyor olmamdı. Kaybolmuş gibiydim... Hm..? Gökyüzü ne? Uh, bu cisim çok tuhaf bir şeye benziyor... Sanki sonsuz bir kuyu gibi derin ve boşluk.. Ağaçlar, kuşlar, kediler ve köpekler.. ve insanlar. Hepsinin ortak amacı kendi hayatlarını nefes alarak yaşamaları mıydı? Peki ben ve abim de Tanrının kendi elleriyle yarattığı bu dünyada ve canlıların yanında yaşayabilir miydik? Güvenli, sevgi dolu bir hayat... Bunu kim istemez ki? İnsanlar gibi olabilecek miyiz, abi? Bizi de diğer denekler gibi birbirimizden ayırmayacaklar.. öyle değil mi...?