"Benim hayatımda zamanla herşey değişir.. Ama senin ki değişmez sanmıştım, yanılmışım. Elimde değil yemin ederim, üç yıl boyunca kimseye bakmadım, ama ona baktım.. Sadece sana bakacağına söz verdiğim gözlerim Zeynep'e baktı..
Çok güzel çok fazla güzel.. Sana dokunmaya, bakmaya kıyamıyordum, ona sürekli dokunmak, bakmak istiyorum.. Sarı saçlarına dokunayım, ela gözlerine bakayım istiyorum.. ilk defa böyle oluyorum.. bembeyaz tenini sadece ben göreyim.. kokusunu sadece ben soluyayım istiyorum.. Normal değil belki biliyorum, ama böyle.. O kadar beyaz ki.. Hayatım da ilk defa böyle bi ten gördüm.. Kusursuz tenine yakışan benleri var mesela.. Sırtındakileri çok seviyorum özellikle, sapsarı saçlarıyla öyle güzel bi uyumları varki.. Çok zayıf sonra... İncecik beli, kemikli yüzü, kiraz gibi dudakları var, hem rengi hem şekli.. Uzun baya, benden kısa tabi ama uzun.. Çok güzel Ålå.. Çok seviyorum.. Özür dilerim.."
"Bekle dedin! Demeseydin.. sen bana gelecek vaat ettin! Etmeseydin.." On yedinci yaşıma girdiğim gecenin aldanmışlığıydı.. sadece üç senemin değil onun için heba ettiğim yıllarımın isyanıydı bu..
Merhaba..
Yayınladığım ilk hikayem ile karşınızdayım..
Ben severek, zaman zaman ağlayarak yazdım.. Umarım sizinde okurken yüzünüzde ki bazen acı, bazen tatlı bir tebessüm olur..
" SUDADE : Bir şeyin ya da aşık olunan bir kimsenin yokluğunda hissedilen derin özlemi ifade ediyor.. Kelime, ağırlıklı olarak özlenen şeye ya da kimseye hiçbir zaman kavuşulamayacağı duygusunu içinde barındırır.."