Bir mektup yazılıyor zamansız, okunuyor zamansız.
İki insan karşılaşıyor, zamansız.
Ya da tam zamanında...
Gülce, bir anlık basiret bağlanmasıyla girdiği olaylar yumağından çıkamayacak. Biriyle tanışacak, tüm tanışıklıklarını gölgede bırakan... Öğrendikleri her şey bir girdap gibi onları daha da dibe çekerken neye tutunacaklarını bilemeyip birbirlerine tutunacaklar.
Geçmişten gelip geleceğe uzanan, bugünlerini sarsan bir hikaye...
Sırlar, düşmanlar, dostlar, para ve güç savaşları, arada kalan masumlar...
Bir de aşk, bu yumağa renk katan bir ilmek...
Cennetteki ırmağı kirleten her kötülüğe...
"Vicdan, varlığında tedirgin ederken yokluğunda ağır gelirdi. En savunmasız anınızda içinizde yükselip tüm bedeninizi ele geçirirdi. Çaresizce geçmişe dönüp vicdanınızı sızlatan anı yok etmek isteseniz de asla oradan ayrılmaz daha da acımasızlaşırdı. Her şeyin yoluna girdiğini düşündüğünüz o küçük anlarda bile bir şekilde ortaya çıkıp nefesinizi keserdi. Elinizden hiçbir şey gelmezken acının azalması için her şeyi göze alabileceğinizi bilirdiniz."