Hikayenin ilk cümlesi, ilk kalp atışı, havayı ciğerlerine ilk dolduruşu,
bana göre ise bitişi.
Ne zaman başlasam sonu düşünmeden duramıyorum. Belki karamsarlık, belki de yüzüme gerçekleri acımasızca vurmaya alışmışım sadece.
Onun gidişinden sadece bir ay sonra ve ben çok üşüyorum.
Ay, ışığını yaşadığım şehirden sakınacak kadar cimri ve ben artık ışık için elimi uzatamayacak kadar halsiz hissediyorum.
Beni duyuyor musundur? Ya da belki izliyorsundur oradan. Özür dilerim. Senin duygularını hiç fark edememişim. Ne kadar mutsuz olduğunu... Ama ben hep aynı ben değil miydim zaten. Aynı bencillik, aynı umursamazlık...
Ben, beni bıraktığın binanın en üst katındayım ve aramızda bir adım mesafe var. Bu yüzden mi çok üşüyorum?
nightsmelodyy | 2020
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...