"Her kuş bir gün gökyüzüne gömülmek ister."
Hazan henüz bebekken yurda verilen, ve yurtta geçen yaşamı boyunca yurdun müdürü tarafından taciz edilen, şiddet gören bir çocuk. 12-13 yaşlarındayken kaldığı yurtta kasıtlı çıkarılan yangında tek arkadaşını kaybeden Hazan, tüm duygularının önüne bir set çekerek hissedememeye başlar. Acıyı, üzüntüyü, mutluluğu... Herhangi bir duygu hissedemeyen kadının içinde bitmek bilmeyen yangın ve bu yangını körükleyen bir intikam ateşi onu geri dönülemez yollara sokar. Bir gece haberlerde karşısına çıkan ölüm haberi, beraberinde hayatına giren insanlar ve geçmişin aralanan sırlar kapısı...
Hazan'ın hayatı öğreneceği gerçekler ile tamamen değişecektir. Fakat her şeyden önemlisi; Hazan duygularına karşı kaldırdığı gardı indirebilecek midir?
Kafesin kilidini kır, kuşu özgür bırak.
Eline bir kürek al, mezarımı kaz;
Ya ruhumu özgür bırak,
Ya da tamamen ölünceye dek üstüne toprak at.
•
(Çatıdaki Kadın isimli ilk kitaptır. Çalınması durumunda adli işlem başlatılır.)
O kadar zıtlardı ki, biri kor iken diğeri serinleten bir içim su gibiydi.
İşin aslı da buydu zaten. Denge zıtlık gerektirirdi. Yanarsan denge bozulur, yakarsan tek kalırsın. Onu olduğu gibi bırak, avuçlarına dolsun. Seyre dur, sustuğun zamanların acısını o çıkartır.
**
Genç kız, ölen babasının hattını kapatsa dahi yazmaktan vazgeçecek gibi durmuyordu.
Tek tik çifte döndüğünde kader çizgisi onun için bir kez daha kırıldı.
☯
"Susma. Çünkü dudağının üstündeki o çukur derinleştiğinde istesen de konuşamayacaksın."