Ne olduğunu anlamadan havalanırken ağzımdan kaçan çığlığa engel olamadım. Belime sarılan kollar beni havalandırıp kendi kucağına çekerken utançla geri çekilmeye çalıştım. Araf, buna izin vermeyip ellerini sıkılaştırırken beni dizlerine otutturdu. Bu yakınlaşmaya alışkın olmayan vücudum titrerken gözlerimin kapanmasına engel olamadım. Fazlasıyla gerilen bedenim titrerken gözlerimi açıp onun kahverengi hareleriyle karşılaşmak istemiyordum. Onun yakınlığı bedenimi kavururken güzel ve dolgun dudakları birkaç santimetre uzağımdaydı. İçimdeki his kontrol edemeyeceğim bir boyuta ulaşırken ellerimi sürükledim ve onın yanağında durdurdum. Boğazıma oturan yumruyu sertçe yutkunurken elime batan sakalları usul usul okşayıp sevdim. Ellerim onun güzel suratındayken hayalimdeki sakallara dokunmanın verdiği heyecan kalbimi hızlandırmakla kalmıyor, nefesimi kesik kesik alıp vermemi sağlıyordu. Kendime hakim olamayarak ona yaklaşırken burunlarımızı birbirine bastırdım ve dudaklarımı dudaklarına sürttüm, öpmedim. Bana ters tepki vermeyişi hareketlenmemi sağlarken kucağında kıpırdanmadan edemedim. Dudaklarımın hizasında olan dudakları aralanıp boğuk inlemesini bırakırken kapanan gözlerimi araladım. Uzun ve biçimli kirpiklerinin ardına gizlenmiş kahverengi gözleri koyulaşmış, belimdeki elini sıkılaştırmıştı. Öylece birbirimizi izlerken Araf sertçe yutkundu. "Söylesene, bana böyle bakarken nasıl senden uzak kalmamı isteyebilirsin?" Ona cevap veremezken, dudaklarının değdiği dudaklarımı araladım. O konuşurken bana temas eden dudakları benim dudaklarıma daha fazlasını istetirken duygularıma engel olamayarak aramızdakş mesafeyi kapattım ve onun dolgun dudaklarını, izinsiz bir şekilde mühürledim. Bu hareketimle birlikte abi kavramı, çok uzaklara, izbe bir köşeye çekildi ve alayla bizi ve birleşen dudaklarımızı izledi.
33 parts