Jongin'den nefret etmek için çok sebep vardı. Suya alıştırmadan, bir çırpıda girebiliyordu. Yandığında kızarıp acı çekmiyor, güzelce bronzlaşıyordu. Deniz analarından korkmuyordu. Kahrolası hayvanlar tüm denizi sardığında bile girip yüzebiliyordu. Bense onlardan nefret ettiğim için denize girmeyi sevmiyordum. Kahrolası okul takımında kaptandı, en azından mezun olmadan önce. Ve etrafında onu tanıyan ya da tanımayan herkes ona tapıyordu. Eğer kahrolası bir kitapta olsaydı ve kahrolası bir isyana öncülük etseydi herkes çoktan onun tarafına geçmiş olurdu.
Dedim ya, ondan nefret etmek için çok sebep vardı.
Kim Jongin'den tüm benliğim ile nefret ediyordum.
Ama nefret etmeden çok öncesinde, bir zamanlar ben de ona tapıyordum.
Ta ki kahrolası pislik beni görmezden gelmeye başlayana ve beni yatağımda saatlerce Ariana Grande dinlemeye mecbur edene kadar.
|Tamamlandı|
İki genç tartışıyordu. Cadde de sadece ikisinin sesi duyuluyordu. Gecede onlar için sessizdi.
"BENİ DİNLE! ONA İNANMA!"
"İNANMIYORUM SANA KİM HONGJOONG, GÖZLERİMLE GÖRDÜM DİYORUM! GÖZLERİMLE GÖRMESEYDİM SANA SORARDIM ZATEN AMA GÖRDÜM!"
°
°
°
🤍09.06.22
🤍13.07.22