SİYAHIN BELASI
  • Reads 10,237
  • Votes 830
  • Parts 24
  • Reads 10,237
  • Votes 830
  • Parts 24
Complete, First published Oct 05, 2014
Mature
❝Küçük bir kız çocuğuna... Onun isteği dışında dokunmayacağım. Ben şeytanım, eğer ağlarsan, yandığım ateşe odun atarsın. Beni kışkırtırsın, anladın mı beni?❞

Kolejdeki bir çocukla çarpışıp, kitaplarımı yere düşürmedim. Kitaplarımı toplamaya çalışırken ellerimiz birbirine değmedi, gözlerimiz buluşmadı.

Sınıfımdaki yeni gelen çocuğa âşık olmadım.

Barda çalışmadım. 

Öğretmenime âşık olmadım.

'Doğruluk mu Cesaret mi?' oyunu oynadığım bir arkadaş grubum olmadı.

Kaçırılmadım.   

Sofradaki bir bardak portakal suyundan sadece bir yudum alıp koşarak sarı okul servisimize binmedim. Mavi bir kulaklığım olmadı; onunla cam kenarında şarkı dinleyemedim.

Şehir dışında okul okumak için yurda yazılmadım.

Genel ev gibi bir yerde çalışmadım. Oradaki her kızın hayran olduğu, genelde her kızı becermiş ama sonra onların yüzüne dâhi bakmamış, dillere destan bir yakışıklı gelip benimle yatmak istediğini söylemedi.

Her kız gibi, kötü çocuk tipli bir sevgilim olmadı.

Kuzenime âşık olmadım.

Üvey babam tarafından istemediğim biriyle evlendirilmedim.

Yan komşuma âşık olmadım.

Yeni gittiğim okulda inek sıfatıyla gezmedim.

WhatsApp'tan, Wattpad'ten ya da  Facebook'tan gizemli bir mesaj almadım.

Kuleden saçımı uzatmadım; prensim yanıma gelmedi, bir prens beni öpüp yüz yıllık uykudan uyandırmadı, cam ayakkabıyı tüm mahalleye dolaştırıp en son benim ayağımda denemedi ve benim doğru kişi olduğumu anlamadı; evlenmedik.

Hiç bir zaman muhteşem diye nitelendirdiğim bir hayata sahip olmadım.

©Tüm telif hakları saklıdır.

•Ekim 2014•
All Rights Reserved
Sign up to add SİYAHIN BELASI to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
DENİZ KABUĞU  by kibritcixkiz
46 parts Complete Mature
Geçmişinin boşluklarında süzülen bir kız. Geçmişindeki kızın varlığına ihtiyacı olan bir erkek. Ve geçmişin reenkarnasyonu olan bir aşk. Ne kız hatırlıyor, ne erkek unutabiliyor. Kız görmüyor, erkek kör olmayı diliyor. Ve acı çeken iki beden bir beyin olana dek karışıyor. ?????? "Işığın altında ettiği danstan sonra intihar ediyorlar." Derinden gelen ses ile gözlerimi kelebekten ayırdım. Elinde şarap şişesi ile tam karşımda duruyordu. Rüzgârın özenerek dağıttığı saçları alnına düşmüş, gözleri yorgunluk belirtisi ile buğulanmıştı. Ancak dudaklarındaki ince tebessüm görülmeye değer bir manzaraydı. Çizilip, bir köşede ölümsüzleştirilmesi gereken bir sanattı. "Bu yüzden bu olaya 'Ölüm Dansı' deniyor. Yılda sadece üç kez gerçekleşiyor bu tarihi olay." Diye devam ederek bana doğru gelmeye başladı. "Neden intahar ediyorlar?" "Rivayetlerden birine ve en güzeline göre, onların ömürleri üç gün değilmiş. Ama üç günde bir hafızalarını kaybediyorlarmış. Yani sevdiğini unutuyorlarmış. Bu yüzden bilmeden ihanet etmemek için hafızalarını kaybedecekleri gece intahar ediyorlarmış." Deyip kollarını bana doladı. Üşüyen bedenim onun tuhaf sıcaklığı ile çözülürken başımı göğsüne gömerek ben de ona sarıldım. "Belki intahar etmeseler aynı kişiye aşık olabilirler." "Aşk dediğin şey mutluyken bile kalbinin acımasıdır, Iraz. Bir kalp bu acıyı defalarca kaldırabilir mi?" "Tekrar tekrar ölmek bu olsa gerek." Diye mırıldandığımda kollarını daha da sıkılaştırdı. ??????? ?01.07.2016?
You may also like
Slide 1 of 10
Asphodel'in Sırrı (ES 3)  cover
Kanlı Sayfa cover
Kahraman Babam  cover
Ben Senden Vazgeçmem  cover
Alin +18 cover
KİMSE MASUM DEĞİL  (Tamamlandı) cover
DENİZ KABUĞU  cover
Küçük Sır  cover
FİRUZE 18+ ( Tamamlandı) cover
Lavinia | Gerçek Ailem cover

Asphodel'in Sırrı (ES 3)

49 parts Complete

İLK KİTAP : ELYSİUM'UN SIRRI Derin bir nefes alarak kendini balkona attı, prenses. Sabahlığını henüz üstüne giymişti. Saray daha uyanmamıştı, aslında o da bu kadar erken kalkmazdı. Ama bugün, içindeki sıkıntıyı atmak için yeryüzünden yeraltına sızan güneş tanelerine bakmak istemişti. O günden sonra huzura kavuşup biraz kafa dinleyeceğini zannediyordu ama hiç de öyle olmamıştı. Şimdi saray entrikalarıyla dolu inişli çıkışlı bir hayatı vardı. Uğraşması gereken sıkıntılar, çözüm bulması gereken problemler ve kafasını yıllardır kurcalayan açığa çıkmamış sırlar vardı. Derince bir nefes daha aldı. Güneşe gülümsedi. Yine de mutluydu ve rekabete hiç olmadığı kadar hazırdı. Hayatın gerçekleri ne Elysium gibi cennetti, ne de Tartarus gibi cehennem. Hayatın gerçekleri ikisini bir arada yaşamaktı. Hayatın kendisi bir araftı. Hangi tarafta yaşamak istediği kendi seçimlerine bağlıydı.