❝Küçük bir kız çocuğuna... Onun isteği dışında dokunmayacağım. Ben şeytanım, eğer ağlarsan, yandığım ateşe odun atarsın. Beni kışkırtırsın, anladın mı beni?❞ Kolejdeki bir çocukla çarpışıp, kitaplarımı yere düşürmedim. Kitaplarımı toplamaya çalışırken ellerimiz birbirine değmedi, gözlerimiz buluşmadı. Sınıfımdaki yeni gelen çocuğa âşık olmadım. Barda çalışmadım. Öğretmenime âşık olmadım. 'Doğruluk mu Cesaret mi?' oyunu oynadığım bir arkadaş grubum olmadı. Kaçırılmadım. Sofradaki bir bardak portakal suyundan sadece bir yudum alıp koşarak sarı okul servisimize binmedim. Mavi bir kulaklığım olmadı; onunla cam kenarında şarkı dinleyemedim. Şehir dışında okul okumak için yurda yazılmadım. Genel ev gibi bir yerde çalışmadım. Oradaki her kızın hayran olduğu, genelde her kızı becermiş ama sonra onların yüzüne dâhi bakmamış, dillere destan bir yakışıklı gelip benimle yatmak istediğini söylemedi. Her kız gibi, kötü çocuk tipli bir sevgilim olmadı. Kuzenime âşık olmadım. Üvey babam tarafından istemediğim biriyle evlendirilmedim. Yan komşuma âşık olmadım. Yeni gittiğim okulda inek sıfatıyla gezmedim. WhatsApp'tan, Wattpad'ten ya da Facebook'tan gizemli bir mesaj almadım. Kuleden saçımı uzatmadım; prensim yanıma gelmedi, bir prens beni öpüp yüz yıllık uykudan uyandırmadı, cam ayakkabıyı tüm mahalleye dolaştırıp en son benim ayağımda denemedi ve benim doğru kişi olduğumu anlamadı; evlenmedik. Hiç bir zaman muhteşem diye nitelendirdiğim bir hayata sahip olmadım. ©Tüm telif hakları saklıdır. •Ekim 2014•