ArYa (AŞK)
  • Reads 166,159
  • Votes 10,282
  • Parts 49
  • Reads 166,159
  • Votes 10,282
  • Parts 49
Ongoing, First published Oct 12, 2020
ArYa (Ezik Kızın Değişimi) adlı hikaynin 2. Kitabıdır. Ve devamı niteliğindedir. Önce ilk kitabın okunulması önerilir.

**********

Kalbime bir hançer gibi saplanan gerçeklerin baş kaldırdığı yerden bakıyorum şimdi hayata. Bu boşvermişlik hissi benim değil. Ne zaman gönlüm ayrılığa düşse, peşinden gelen adım sesleri benim değil. Bu ağlayan gözler, titreyen eller benim değil.

Yine ve yeniden düşüncelerimle boğuşurken, kapının açılma sesini duyunca derin bir nefes alarak başımı o tarafa doğru çevirdim. Bu sefer annemdi gelen.

"Nasılsın güzel kızım?" diye sorunca tebessüm etmeden yapamadım. Daha nasıl olabilirim ki? 

"Boşlukta hissediyorum kendimi. Yine." diye cevap verdiğimde, buruk bir şekilde gülümsedi.

"Çok sevdin dimi? Gerçekten çok sevdin..?" diye sorarcasına konuştuğunda önüme döndüm hemen. Cevap vermedim. Ama annem cevabını çoktan almıştı.

"Onu unutmak için ne yapmalıyım?" diye sordum. Aynı zamanda da başımı kaldırıp ona bakmıştım. Sonuçta annem benden daha tecrübe kazanmıştı. Zamanında onu da bırakan, babam değil miydi sonuçta? Durumlarımız aynıydı. Nasıl katlandı bu acıya bilmek istiyordum. 

Bana bir süre hüzünle baktıktan sonra; 

"Kendini binlerce parçaya böl, hepsinden tek tek temizle ve sonra da yeniden birleştir." diye cevap verdiğinde, hafiften kaşlarımı çatarak düşünmeye başladım. Ardından gözlerimi tekrar annemin gözleriyle buluşturup;

"Ama bu imkansız." dedim.

"Biliyorum." dedi annem hüzünlü gözler eşliğinde. "Unutmak da öyle."
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add ArYa (AŞK) to your library and receive updates
or
#217ayrılık
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
45 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
Kara Gül  cover
 PAPATYA (Gerçek Aile) DÜZENLENECEKTİR  cover
gay seks hikayeleri  cover
ÖFKE ÇİÇEĞİ  cover
Sevda\Texting  cover
GÖNÜL KİRASI  cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
Güneş Tutulması  | Yarı texting  cover
ENDA • Gerçek Ailem cover

GECENİN İZİ

45 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....