Hislerini gözlerinden okumak hiçte kolay değildi, keşke ne hissettiğini, en azından hakkımda ne hissettiğini anlamak için neleri vermezdim. Ancak o insanların onun hakkında söyleyecekleri şeye kafayı takmış durumdaydı.
"Bir kez olsun insanların ne diyeceklerini umursamayıp,seni yargılamayacaklarını düşünüp bana odaklansaydın..."yutkunarak gözlerimi kapattım. Boğazım düğümlenmiş gibi dikenli tellerle bağlıyken bu yumruyla konuşmak tam bir işkenceydi, onun hissiz bakışlarıda buna karışınca midemdeki sızı kendini daha belirgin kıldı.Gözümden akan yaşı zapt edememek ve onun karşısında bu duruma düşmek acınasıydı.
"Seni sevdiğimi anlayabilirdin, aş artık bunu, insanları,"
-Kızımı al götür hem güzel hemde bakire
Ağzım açık ona bakarken yirmili yaşlarındaki adam yanındakine işaret verip beni aldılar evden çıkmadan önce o adamın borcun kapandı bir daha karşıma çıkma dediğini duydum.Beni siyah bir arabaya bindirdiler çığlık atıp yardım istiyordum o sırada adam arabaya binip çenemden sertçe tutup yüzüme tokat yapıştırmıştı
-Kes sesini o ağzını bir daha aç bakalım ne oluyor!!
Kafamı cama dönd ürüp sessizce ağlamaya başladım gözlerimi açtığımda hayatımı cehenneme dönüştürücek olan o eve bakıyordum...