Hislerini gözlerinden okumak hiçte kolay değildi, keşke ne hissettiğini, en azından hakkımda ne hissettiğini anlamak için neleri vermezdim. Ancak o insanların onun hakkında söyleyecekleri şeye kafayı takmış durumdaydı.
"Bir kez olsun insanların ne diyeceklerini umursamayıp,seni yargılamayacaklarını düşünüp bana odaklansaydın..."yutkunarak gözlerimi kapattım. Boğazım düğümlenmiş gibi dikenli tellerle bağlıyken bu yumruyla konuşmak tam bir işkenceydi, onun hissiz bakışlarıda buna karışınca midemdeki sızı kendini daha belirgin kıldı.Gözümden akan yaşı zapt edememek ve onun karşısında bu duruma düşmek acınasıydı.
"Seni sevdiğimi anlayabilirdin, aş artık bunu, insanları,"
"Demez mi anası, topallığına bakmadan benim kızıma göz koymuş diye? Der. Bu konuyu bir daha açma anne."
******
"Seni yaktım, kül ettim ruhumda; ama yine bana senin kokun geldi. Meğer ben seni küle çevirirken, ruhum iradesizce kokunu saklamış," dedi gözlerime bakarken. Sözleri dudaklarından her saçıldığında, benim cehennemden farksız kuyularım harlanarak coşkunca alevlendi ve onun sözlerinin ucunu yaktı, tutuşturdu. Yakmalı ya da yanmaya hazır olmalıydım.
GÜL KOZASI İSMİ İLE YAYINLANAN İLK KİTAPTIR.
13.08.2020 tarihinde yayımlanmaya başlamıştır.
HİKAYE ŞAHSIMA AİTTİR. ÇALINMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR...