Elisa, burnuna dolan keskin kokudan kimin geldiğini anlamıştı, buna ragmen başını genç adama doğru çeviremedi.
Aklındaki görüntüler, içine ince ince sızı salıyor, genç adamın yüzüne bakmaya güç bulamıyordu. Sesini bulabildiğinde sessizce, "Neden elini tuttuğun kadının yanında değilsin?" diye sora bilmişti. Soracak onca soruya, isyan edecek milyonlarca şeye rağmen kalbini param parça eden soroyu sormuştu.
Genç adam, Elisa'nın sorusuyla usulca ona yaklaşıp yanına diz çöktü, "Çünkü yüreğimi ellerine verdiğim kadının yanına geldim."
Elisa'nın dudaklarında buruk bir gülümseme oluşuverdi. "O kadın ellerindeki yüreği ezer Barlas." dedi gerçeğin ta kendisi fısıldayarak.
Genç adam bu sefer başını genç kızın dizine yasladı. Yüreği genç kız kadar sızlıyordu.
"Yüreğim artık senin Elisa." dedi. Uzun kalın parmaklarını genç kızın ayak bileklerine kelepçe gibi sararak, "Herşeye razı oldum, sana geldim... Beni cehennemine kabul et."
O saniyelerde bir el silah sesi duyulmuştu. İki gençten de ses çıkmazken etrafı saran kan, yerde ırmaktan akan su misali akarak gidiyordu.
Hayat yapmıştı yine yapacağını. Kan dökmüş, intikam kendiyle aşkıda akıtmıştı ama şimdi daha berraktı, intikam zehrini akıtarak aşkı galip getirmişti.
Kütüphanene ekle pişman olmayacaksın.
!!!!!! KİTABIN İÇERİĞİ, TAMAMEN ŞAHSİME AİTTİR. ÇALINMASI VEYA KOPYALANIP BAŞKA BİR KİTAP ÜZERİNDEN YAYINLANMASI DAHİLİNDE ADLİ SÜREÇ BAŞLATILACAKTIR.