Story cover for Nehâr  by neeepenthe
Nehâr
  • WpView
    Reads 708,937
  • WpVote
    Votes 40,678
  • WpPart
    Parts 31
  • WpView
    Reads 708,937
  • WpVote
    Votes 40,678
  • WpPart
    Parts 31
Complete, First published Oct 14, 2020
Mature
**Tamamlandı**

Saçlarımın üstüne bastırdığı dudaklarının kuvveti arttı, "Küskün kız çocuğum." Tüm anlattıklarıma ağlamamıştım da tek cümle yarmıştı göğüs kafesimi. "Göğün bütün yağmurlarını taşıyan gözlerini severim."


***

Bu hikaye olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar içermektedir!

Tüm hakları saklıdır.
All Rights Reserved
Sign up to add Nehâr to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
DERİNLİKTE SAKLI (Yeniden Yayımda) by ElifKaplan3
68 parts Complete
Hazinedarların küçük kardeşi Nehir, abisinin gölgesi altında kalmaktan dolayı oldukça şikayetçiydi. Abisi her işine karıştığı gibi ona uygun olan bir eş adayı bile belirlemişti. Nehir için bu bardağı taşıran son damla olmuştu ama abisi hala bundan haberdar değildi. Genç kadın zeki ve belli bir derinliği olan adamları her zaman önde görürdü. Kendisine kakalanmaya çalışılan adam aptalın tekiydi ona göre. Bir lansmanda karşılaştığı yabancı bir adam hem dikkatini hem de öfkesini çekti. Tesadüfler onları bir araya getirirken Nehir, onunla birlikte abisinin inşa ettiği zincirleri kırma cesaretinde bulundu. Ne var ki abisi önüne yine engeller koyacaktı. "Bunu anlatmak için mi geldin?" "Nehir ben sadece dürüstçe tüm ayrıntıları bilmeni istiyorum." "Onu gönderebilirdin! Bu bir sebep değil." Nehir'in bu hızlı çıkışı Timuçin'i şaşırttı. "Bir sebep..." "Dinlemek istemiyorum, istemiyorum..." diyerek sözünü böldü Nehir. Sebepler istemiyordu. Eğer onu gönderebilecek cesareti yoksa demek ki o ilişki tam anlamıyla bitmemişti. Nehir gitmek için bir adım attı ama Timuçin hemen önüne geçti. "Beni dinleyeceksin!" dedi kararlı bir ses tonuyla. "Çekil önümden." "Çekilmiyorum." "Bağırırım yoksa." "İstediğin kadar bağır seni susturabilirim." "Nasıl?" "Böyle..." Timuçin onu gördüğü andan beri yapmak istediği şeyi yaptı. Nehir afalladı ve ne yapacağını bilemedi. Bir öpücüğü asla düşünmemişti.
Karanlığın Tutsağı +18 by lyrdaas
48 parts Ongoing
"Benden kaçabilirsin sanıyorsun, ama adımların nereye giderse gitsin, gölgen yine bana ait. Adını bile fısıldamadan yaşayamam; sen, kendini unutsan bile bende kalacaksın." Alpay Aras Demirkıran "Onun karanlığında boğulmakla, onsuz yaşayamamak arasında kaldım... ve galiba ikincisi daha korkutucu." Simay Altan Gazeteci olan Simay, kimsenin cesaret edip eline alamadığı dosya üzerinde çalışmaya başlar. Bu dosya, kimsenin dokunmaya cesaret edemediği mafya patronu Alpay Aras Demirkıran'ın dosyasıdır. Bunun hayatındaki en büyük haber olacağını sanıyordu. Oysa bu, hayatını geri dönüşsüz bir şekilde çalacak adamla tanışmasının başlangıcıydı. Sigara dumanı, yağmur kokusu ve tehlikenin çekici yüzü... Simay, her adımda daha çok karanlığa çekiliyordu. Ve bazen, en büyük hata; gerçeği ararken, onu koruyacak olanın aynı zamanda seni mahvedecek kişi olmasıydı. -Kesit- "Sana olan bu his," diye başladı, parmakları kucağındaki tenimi okşarken. "Bu, sadece bir aşk değil. Bu, benim varoluşumun tek nedeni. Sen, benim son sığınağım, ilk ve tek zaafımsın." Aras... Bu adam... O, bir mafyaydı. Kanlı elleri, karanlık sırları ve tüm dünyayı yönetme gücü vardı. Ama bana baktığında, o kehribar gözlerde gördüğüm şey... o, dünyanın en büyük zayıflığıydı. Ve o zayıflık, bendim. ​Bana "zaafım" demesi... Bu, bir milyon dolarlık mücevherden daha değerliydi. Onun laneti bendim... Eğer ben onun ilk ve tek zaafıysam, oda benim son ve tek sığınağımdı Ve biliyordum ki, bir gün o zaafı için dünyayı yakarsa, ben o alevlerin içinde gülümseyerek yanacaktım. Not:Bu kitapta bol bol smut içerik olacak yani +18 sahneler, argo kelime küfür vb. şeyler ön planda. Rahatsız olanlar okumasın lütfen.
GİRAY by servestizm
53 parts Ongoing Mature
"Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."
Leyla  by Jutenya_
39 parts Ongoing Mature
İhanet kategorisinde 1. Sırada Adam dehşetler içerisinde karısını izliyordu. Karısı kırdığı aynanın sivri bir parçasını almış. Boğazında tutuyordu... Bir an adam nefesinin kesildiğini zannetti, karşısındaki enkaz ona aitti... "İndir elindekini Leyla! Sonra pişman olacaksın" dedi adam. Oysa kadının en büyük pişmanlığı o'idi. Elinin tersiyle gözündeki yaşı sildi Leyla, bunca zaman döktüğü gözyaşlarına yenileri ekleniyordu, ve bu gözyaşlarına sebebiyet olan adam karşısında arsızca duruyordu. "Bak ben senin eserinim beni bu hale sen koydun. İçimde yaşamaya dair tek bir neden bırakmadın." "Leyla" dedi adam inleyerek. "Ben üzgünüm, böyle olsun istemedim. Leyla burukça gülümsedi, gözünden dökülen gözyaşını tekrar sildi. "Üzgünsün!" "Ama ben yapacağım hiç bir şey için üzgün değilim." "Bak elimdekine bunu ben tutuyorum. Ama sebebi sensin! Birazdan tüm acılarım son bulacak..." Adam karşısındaki kadının herşeyden vazgeçtiğini biliyordu. Yaptığı herşey için pişmandı. "Leyla pişmanım anla vazgeç, tamam yeniden başlayalım." "İndir o elindekini sana söz veriyorum, herşey daha güzel olacak." Leyla tekrardan güldü, herşey daha güzel olacak diyordu celladı. Zaten en büyük hatayı celladına aşık olarak yapmıştı. "Seninle olacak bir yaşamı istediğimi neden düşünüyorsun." Adam bir adım attı Leyla'ya doğru. Kadının dur diye bağıran sesi heryeri inletti. Ayşe, Aslı ve Fırat yukarı koştu, girdikleri odada Leyla'yı gördükleri şaşkınlıkla dona kaldılar. Gerçi zavallı kız çok bile dayanmıştı. "Leyla kan yerine geldin. Boşanamıyacağımızı sende biliyorsun. İndir o elindekini sakince konuşalım." Dedi adam bir umut, hayatında ilk defa bu kadar çok korkuyordu. Sevdiği kadın karşısında canından vazgeçmişt
MÜNFERİT by RArsenDemir
54 parts Complete Mature
Bedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir uğultu ve hemen ardından boğazımda bir yanma meydana geldi. Onu göğüsünden tutup kendimden uzaklaştırmak ve bu yakınlığın gereksiz olduğunu savunmak istedim ancak dudakları temasını kesmeden ve onu itmemden gram etkilenmeden sürtünerek burnumun ucuna kadar indi. "İhtiyaç duyduğunda, baban olurum." Dudakları burnuma küçük bir baskı uygulayarak kısa süreliğine tenimden ayrılırken çok geçmeden sıcak dudaklarının varlığını yanan yanaklarımda hissettim. Göğüsümde binbir çabayla canlı tutmak için çabaladığım, özenle sakladığım o minik kuşun kanatlarını delicesine çırptığına şahit oldum. Yutkunuşlarım arttı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Dudaklarını aralayıp kısa bir nefes aldığı esnada burnunu bir kedi misali usulca yanağıma sürttü. "Sığınmak isteğinde, liman olurum." Ilık nefesini sertçe dışarı bırakarak aralık dudaklarımın arasından içeri sızmasını sağlarken kollarının arasında titredim. "Korktuğunda, kalkan olurum." Dudakları temasını kesmeden bir yol izlercesine dudaklarımı es geçip çeneme ilerledi ve bir sonraki durağında yumuşak bir baskıyla çeneme yaslandı. "Ne olmamı, neyin olmamı istiyorsan o olurum." Başını aşağıya eğmeden hemen önce bakışlarını gözlerime çevirerek yüz ifademi dikkatle inceledi. Rahatsız olup olmadığımı kontrol ediyor olmalıydı. Değildim. Biraz garip hisler içindeydim ancak bu senelerdir hissettiğim huzursuzluk, rahatsızlık ya da korku hislerine hiçte benzemiyordu. "İhtiyacına, isteğine göre şekillenirim ama bu durum kocan olduğum gerçeğini değiştirmez."
You may also like
Slide 1 of 10
DERİNLİKTE SAKLI (Yeniden Yayımda) cover
Karanlığın Tutsağı +18 cover
SARMAŞIK  cover
MALKOÇOĞLU cover
GİRAY cover
Korumam (+18)  cover
MÜLHEM cover
Leyla  cover
MÜNFERİT cover
Döneceksin Diye Söz Ver cover

DERİNLİKTE SAKLI (Yeniden Yayımda)

68 parts Complete

Hazinedarların küçük kardeşi Nehir, abisinin gölgesi altında kalmaktan dolayı oldukça şikayetçiydi. Abisi her işine karıştığı gibi ona uygun olan bir eş adayı bile belirlemişti. Nehir için bu bardağı taşıran son damla olmuştu ama abisi hala bundan haberdar değildi. Genç kadın zeki ve belli bir derinliği olan adamları her zaman önde görürdü. Kendisine kakalanmaya çalışılan adam aptalın tekiydi ona göre. Bir lansmanda karşılaştığı yabancı bir adam hem dikkatini hem de öfkesini çekti. Tesadüfler onları bir araya getirirken Nehir, onunla birlikte abisinin inşa ettiği zincirleri kırma cesaretinde bulundu. Ne var ki abisi önüne yine engeller koyacaktı. "Bunu anlatmak için mi geldin?" "Nehir ben sadece dürüstçe tüm ayrıntıları bilmeni istiyorum." "Onu gönderebilirdin! Bu bir sebep değil." Nehir'in bu hızlı çıkışı Timuçin'i şaşırttı. "Bir sebep..." "Dinlemek istemiyorum, istemiyorum..." diyerek sözünü böldü Nehir. Sebepler istemiyordu. Eğer onu gönderebilecek cesareti yoksa demek ki o ilişki tam anlamıyla bitmemişti. Nehir gitmek için bir adım attı ama Timuçin hemen önüne geçti. "Beni dinleyeceksin!" dedi kararlı bir ses tonuyla. "Çekil önümden." "Çekilmiyorum." "Bağırırım yoksa." "İstediğin kadar bağır seni susturabilirim." "Nasıl?" "Böyle..." Timuçin onu gördüğü andan beri yapmak istediği şeyi yaptı. Nehir afalladı ve ne yapacağını bilemedi. Bir öpücüğü asla düşünmemişti.