Yürümeye başladığında karanlık sokaktaki sokak lambalarının sarı ışıkları sadece kendini aydınlatırken heryerden birşey çıkabilirmiş gibi hissediyordum. Ona yaklaşmaya çalışırken yolun boş olması da tedirginliğimi arttırıyordu. Karanlıktan gelen ses ile elimi kalbime koydum. Aramızdaki mesafeyi kapatıp kolundan tutarken zorla yutkundum. Karan "Sorun ne?" Yüzüme bakınca nasıl göründüğümü merak ettim çünkü kaşları onaylamaz bir şekilde çatılmıştı. Karan "İyi misin?" "Orda... birşey var." Zorla konuşurken gözlerim dolmuştu çünkü rüyamda da hep böyle oluyordu. Önce karanlık sonra kan. Birbirini hiç bırakmayan ikili gibi. Parmağımla gösterdiğim çöp konteynerlerine doğru adım atacakken kolundan tuttum. "Korkuyorum." Karan "Sadece bir kedidir. Hem bir sesten korkuyorsun ama birisini öldürmüş bir adamdan korkmuyor musun?" Sorduğu soruyla afalladım. Haklıydı. Kararlı bir şekilde konuşurken söylediklerimde dürüsttüm. "Senden korkmuyorum." Karan "Neden benden korkmuyorsun?" "Çünkü..." aklımdan geçen kelimeleri dilime dökmenin doğru olmadığını düşünsem de bakışları karşısında herşeyi söyledim.
13 parts