Hayatım boyunca özgür bir şekilde yaşamanın anlamını bulmaya çalıştım. Hissederek yaşamayı, hissederek sevmeyi aradım. Hissedebildiğim tek duygu ise ruhsuzluk oldu. Kendimi bilmeden bir insanı sevmeyi istemedim. Ruhumun eksikliğini gidermeden, tamamlamadan kendim gibi olmak istemedim, olamadım. Gözlerimden yaş bile dökülmüyordu artık; alışmıştım, hissizliğe, mutsuzluğa ve çaresizliğe. Farklı olmak istiyordum, farklılaşmayı yaşamak istiyordum. Tüm insanlığa benzemekten korkuyordum. "Neden böyle oldu herşey? Sen nasıl oldun böyle?" dedi üzülürcesine. Güçlükle tek şunları söyleyebildim: "Ruhumla sevdim."