Gözümden yaşlar boşalıyordu.Bahçe kapısının önünde duruyordu onu omzumla itip ormana doğru koştum peşimden geliyordu.Islak çimlerin üzerine yattım ve yıldızlara bakıyordum.O kadar şaşırmıştım ki aklıma gelen tek şey yıldızlara bakmaktı.Birden yanıma gelip uzandı.Ormanda koşarken izimi kaybettiğini düşünmüştüm.Elimden tuttu ve her şey düzelecek dedi.Sorunlarımı bilmese bile.Eli içimi rahatlatmıştı.Değişik bir his içimi kaplamıştı sanki daha önce tatmadığım bir his... Bu hissi bana hiç tanımadığım bir çocuk vermişti.Göz yaşlarımı elleriyle sildi ve ekledi Senin konuşamadığını bilmiyordum özür dilerim.Gözlerinin yeşili gecenin karanlığından daha koyu yıldızlar kadar parlaktı.Gözleri gözlerime kenetlenmiş ve bütün acımı almıştı sanki gözleri.Bu yüzden ne dediğini duymamıştım bile. Bir süre böyle durduk bu anı bozan ani bir telefondu.Ayağa kalktık ve gitmem gerekiyor dedi. Konuşmamaya yemin etmiş dudaklarım bir anda onun için çözülmüş ve gitme demişti...(CC) Attrib. NonComm. NoDerivs