İnsanlar "sıradışılığı" tuhaflık olarak algılar. Oysa ben "benzersizlik" olarak algılıyorum. Makyaj yapmayı seven, yaşından büyük göstermeye çalışan, süslü, sakin kızlardan olmak istemiyorum, öyle olmaktan korkuyorum. Öyle tipik genç kızlarla takılıp asimile olmayı hiç arzulamıyorum.
Bundan sonra ben hayatıma nasıl devam edecektim bilemiyorum. Hayattan zevk alamaz hale gelmiştim. Ben sadece... ben sadece mutlu olmak istiyordum. Mutluluktan başka hiç bir şey istemiyorum. Mutlu olmak için her şeyi yapmaya hazırım. Ne olursa olsun yeter ki mutlu olayım. Bundan sonra benim için artık her şey bitmişti. Yok yüzümde bir sivilce çıkmış, yok yazılılardan düşük not almışım, yok bacağımı sivrisinek ısırmış, arkadaşlarım benimle dalga geçmiş. Değeri yok bunların. Hiç birinin gözümde ufacık bir değeri bile yoktu. Artık hiç bir şeyi umursamıyordum. Hiç bir şey umrumda değildi. Kısacası...
Ah baba ne yalnızlık, ne hiç arkadaşımın olmaması, ne hüzün hiç biri senin yokluğun kadar dokunmuyor.
*KİTAP YENİDEN DÜZENLENİYOR!!*
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi.
İstanbul'un en güçlü mafyalarından Atlas bu kıza takıntılı olacaktı.
Masum bir kadın tehlikeli bir adam ile tanıştı. Adam kadını isterken kadın kendini karanlığın dibine çekti.
Arzu kollarını bir ağ gibi bu iki bedene sarmış şehvetin karanlık yüzü ikisinide içine çekmişti. Adam yanmış kadının bedeninde kül olmuştu.
-Yetişkin içerikli bir kitaptır!!!
-Kitapta bolca +18 vardır.
Atlas Akay & Efsan Demir