Rakkase adama bir öpücük atıp kenara indirdiği el çantasını aldı ve mafya liderinin gözlerinin üzerinde olduğunu bildiğinden kalçalarını sağa sola atarak banyo kapısına yürüdü. İçeri girdiğinde de kilidi kilitleyip çabucak bir duş aldı ve kendini kuruladıktan sonra çantadan, içinde yirmi kere konsantre edilerek bir insanı dakikalar içinde eşek cennetine gönderecek kadar saflaştırılmış kokain olan küçük bir şişe çıkardı. Beyaz tozun hepsini lavabonun kenarında duran bardağın içine boşaltarak üzerine bir kaç damla su ekleyip eriyerek kaybolması için ağzını avcuyla kapatıp çalkaladı ve oluşan sıvıyı elinin işaret parmağıyla meme uçlarına ve boynunun iki yanına sürdü. " Sana söz verdiğim gibi, bu hayatının en unutulmaz gecesi olacak." Banyo dolabındaki bornozlarda birini üzerine geçirip yeniden odaya döndüğünde; Rakkase, Rodrigo'yu sol taraftaki üzeri cam kaplı kahve masasının yanındaki kanapeye çökmüş, elindeki banka kartıyla en az beş gram kokaini ikiye ayırarak uzun ince bir çizgi haline getirmeye çalışırken buldu ve Mafya lideri " Gel biraz çek. Alacağın zevki arttırır." dedi. " Şimdi değil. Birazdan." Mafya lideri " Sen bilirsin." diye cüzdanından yüz dolarlık bir banknot çıkardı ve parayı rulo haline getirdikten sonra masadaki uyuşturucuyu burnuna çekerek silip süpürdü. " Oh be! Dünya varmış! Şimdi, şu üstündeki çıkarda altında ne varmış bir görelim." Rakkase adamın dediğini ikiletmeyip bornozun omuzlarından aşağıya kayarak yere düşmesine izin verdi ve gördüğü karşısında mafya liderinin gözleri fal taşı gibi açılınca kıkırdadı. " Ne oldu? Dut yemiş bülbüle döndün."