Bestenigar #Watty2022
  • Reads 138,595
  • Votes 8,663
  • Parts 39
  • Reads 138,595
  • Votes 8,663
  • Parts 39
Ongoing, First published Oct 26, 2020
"Yaralı tavşan ne bırakır ki ardında kan izinden başka?" - Ahmet Oktay 

Namı adından önce gelir Celal'in, Cellat derler ona.
Yıllardır babadan gördüğü, bildiği işi yapardı. Yaparken de raconuna göre yapardı.
Bir zamanlar hayatında önem verdiği bir kızı vardı. Gerisi vız gelir tırıs giderdi. O da şans eseri hayatına girmişti. Kollarına verdiklerinde daha minicikti Berşan. Koca koca adamları bir bakışıyla muma çeviren Celal kollarındaki minicik yavruyu o gün hiç susturamamıştı.
"Olmaz olaydı ya neyse..." derdi Celal. Kız çocuğu demek başa bela demekti. Yıllar geçti Celal daha da iyi anladı başına nasıl bir bela aldığını. Bilirdi ki onun âleminde kızını rahat bırakmazlar. İlk yıllar diken üstünde geçirdi hayatını sonra da çareyi kızını kendinden uzaklaştırmakta buldu.
Kapattı kızını bir kuleye, tıpkı masallardaki gibi... Aklınca kızını yıllarca bu şekilde korudu. Yanına ne kendi gitti ne de başkasının gitmesine müsaade etti. Bir bakıcı tuttu bir de muallim. "Yediği önünde yemediği arkasında daha ne ister bir evlat?" dedi kızını düşünmeden işine baktı.
Yıllar geçti. Berşan Aypare Bestenigar büyüdü. Güzelliği dillere destan olacak genç bir kız oldu. Dünyalar güzeliydi. Mutsuz bir prenses gibi yıllarca bir kulede yaşadı. Güzelliği başına bela olacağından habersiz bir gece kuleden kaçtı bu prenses... Bu yolda ona kim eşlik edecekti; hayatının aşkı olacak bir prens mi yoksa babasının baş düşmanı bir cadı mı? Dahası babasının tuttuğu bir avcıyla mı tanışacaktı düşünmedi bile.
On sekiz yaşına kadar tıpkı masallardaki gibiydi hayatı.
Prenseslerin olduğu masallar illa mutlu sonla biterdi.
Peki, Cellatın Kızı'nın masalı nasıl bitecekti? 

!!! Tiktok Cellat ile alakası yok.!!!! 
UYARI: Hikaye içerisinde argo ve erotik sahne bulunacaktır. Rahatsız olacaklar okumasın. +16
All Rights Reserved
Sign up to add Bestenigar #Watty2022 to your library and receive updates
or
#1cellat
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
40 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
SARRAF cover
ÖFKE ÇİÇEĞİ  cover
Sarmaşık [BxB]  cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
Kara Gül  cover
GECENİN İZİ cover
KAFES/ BXB cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
KONUK SEVMEZ DENİZ cover
İMDADIM cover

SARRAF

35 parts Ongoing

"Ama bilmelisin; Sarraf tüm değerli taşları satar, bir tek Yakut'u kendine saklar." - Birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı ve korkup uzaklaştığımızda bağımızı yitirdik. Geri döndük, kazanacağımızı sandığımız her an kaybederek inancımızı yitirdik. Birbirimizi yitirdik. Kendimizi bitirdik. Ve geriye, birkaç hatıradan başka hiçbir şey kalmadı; ama onları da anımsayamıyoruz. Çünkü çok sevip de yine yenilmekten korkuyoruz. Fakat onsuz bir savaşın galibi olmak fazlasıyla vahim, bu yüzden onu sevmek- Unutmamam gerekli; birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı...