ZEMBEREK
  • Odsłon 808
  • Głosy 76
  • Części 10
  • Odsłon 808
  • Głosy 76
  • Części 10
W Trakcie, Pierwotnie opublikowano paź 31, 2020
Şimdi fotoğraf çekilsek gözlerimiz bulutlu çıkar.baharın en hırpalani kadrosu arkamızda; uçurtmalar,kediler ve özlem.
Şimdi her fotoğrafta defolu bir kelebek uçar.
Şimdi her fotoğraf bizi dışlar,ama sen bilirsin bazı fotoğraflarda canı sıkılan bir ağaç gibi bakıyorum dünyaya.Bu senin suçun değil,asıl senin şuan bir yerlerde nefes alman bile ara ara dudaklarımı gülümsetiyor.
Bir anı olarak kalmayacaksın sevgilim,birgün elbet karşılaşacağız ve sen gözlerime baktığında her şeyi anlayacaksın.Ve tekrar bana o cennet hissini veren kollarını bahşedeceksin.
Yanında yürümeme,ellerini tutmama izin vereceksin.
Ama bazen o kadar yoruluyorum ki;
Çöküp ağlasam kaldırımlara, kaldırımların bile taşıyamayacağı yüklerle doluyum.
Ve bu zamanlar en kimsesiz olduğum zamanlar.
Öyle bir yerdeyim ki;
Ne gitmesi mümkün,
Ne kalması mümkün olan,
Öylece bir yerdeyim işte.
Vazgeçmekle direnmek arasında,
Akla karanın tam ortasındayım.
Kaybetmenin arifesinde,
Yeni bir hayatın içindeyim.
Kalsam canım yanacak,
Gitsem hayatın...
İkiside aynı kapıya çıkıyor nede olsa.İkisinde de canım yanacak ama ben razıyım acı çekmeye sen iyi yaşa olurmu.
Ve son olarak;
Ne olur beni affet...


Ayça Karahan
  12.04.2021



Instagram; aygl_ksknn
Wszelkie Prawa Zastrzeżone
Zarejestruj się, aby dodać ZEMBEREK do swojej biblioteki i otrzymywać aktualizacje
lub
#1dehliz
Wytyczne Treści
To może też polubisz
ATEŞ HATTI autorstwa ben1deniz
13 części W Trakcie
Havanın sıcaklığı, çölün ortasında bir yangına dönüşmüştü. Kumlar, güneşin altında daha da sertleşiyor, her adımda bacaklarınıza yükleniyordu. Sırtındaki çanta, sanki her saniye biraz daha ağırlaşıyor, ama o hiç durmaz, yürümeye devam ediyordu. Adımlarını atarken, gözleri sadece ileriyi görüyordu. Burası, askerlerin kaybettikleri her şeyin, her umudun olduğu yerdi. Zorluğun başladığı, ancak vücutlarının ona alışmasıyla bir şekilde unutmaya çalıştığı yerdi. Burası, zihninin sınırlarını zorladığı, karanlık düşüncelerle baş başa kaldığı yerdir. Saatler geçtikçe, ayaklarındaki acı, aslında daha fazlasını hissettirmeye başlar. Bir müddet sonra, fiziksel sınırların ötesine geçer ve zihin buna ayak uydurur. İlk başta kaslarınız bağırırken, sonradan sadece bir donukluk kalır. Vücudun ne kadar yorulursa yorulsun, komutanın emri, görevdeki sorumluluğun baskısı, bir adım daha atmanı sağlar. Çünkü geri dönemezsin. Bir çığlık duymamak, bir yudum su içmeden yol almak... Bu, tüm askerin yaşadığı mücadeleydi. Kendini bir çukurun dibinde hissettiğin zaman, etrafındaki dünyayı duyamazsın. O kadar yalnızsındır ki, neredeyse hayatınızdaki her şeyin geçici olduğunu düşünmeye başlarsınız. Ama her gün bu hatırlatma bir şekilde unutulur. Çünkü seni bekleyen görev vardır. Ve o görev bitmeden, ne kadar acı çeksen de devam etmek zorundasındır. Gözlerinde uyku eksikliği, vücudunda kanla karışmış terin izleri, aslında seni oraya getiren o içsel güçle savaşıyor gibidir. Bazen derin bir nefes alırsın, ve sonra bir adım daha atarsın. Ama bu bir seçim değildir. Sadece, bir asker olmanın tanımıdır.
To może też polubisz
Slide 1 of 10
ATEŞ HATTI cover
DİRENİŞ cover
Anka//küllerinden doğan (asker ve gerçek aile kurgusu) cover
KURŞUN İZİ (Asker Kurgusu) cover
GÖZYAŞINDAN KÜLLERE cover
AL KAN /Kadın asker/ cover
KANDANKALE cover
Alçin Sönmez  cover
Yüzbaşı "Kan"🩸 cover
Mesaj | Texting +18 cover

ATEŞ HATTI

13 części W Trakcie

Havanın sıcaklığı, çölün ortasında bir yangına dönüşmüştü. Kumlar, güneşin altında daha da sertleşiyor, her adımda bacaklarınıza yükleniyordu. Sırtındaki çanta, sanki her saniye biraz daha ağırlaşıyor, ama o hiç durmaz, yürümeye devam ediyordu. Adımlarını atarken, gözleri sadece ileriyi görüyordu. Burası, askerlerin kaybettikleri her şeyin, her umudun olduğu yerdi. Zorluğun başladığı, ancak vücutlarının ona alışmasıyla bir şekilde unutmaya çalıştığı yerdi. Burası, zihninin sınırlarını zorladığı, karanlık düşüncelerle baş başa kaldığı yerdir. Saatler geçtikçe, ayaklarındaki acı, aslında daha fazlasını hissettirmeye başlar. Bir müddet sonra, fiziksel sınırların ötesine geçer ve zihin buna ayak uydurur. İlk başta kaslarınız bağırırken, sonradan sadece bir donukluk kalır. Vücudun ne kadar yorulursa yorulsun, komutanın emri, görevdeki sorumluluğun baskısı, bir adım daha atmanı sağlar. Çünkü geri dönemezsin. Bir çığlık duymamak, bir yudum su içmeden yol almak... Bu, tüm askerin yaşadığı mücadeleydi. Kendini bir çukurun dibinde hissettiğin zaman, etrafındaki dünyayı duyamazsın. O kadar yalnızsındır ki, neredeyse hayatınızdaki her şeyin geçici olduğunu düşünmeye başlarsınız. Ama her gün bu hatırlatma bir şekilde unutulur. Çünkü seni bekleyen görev vardır. Ve o görev bitmeden, ne kadar acı çeksen de devam etmek zorundasındır. Gözlerinde uyku eksikliği, vücudunda kanla karışmış terin izleri, aslında seni oraya getiren o içsel güçle savaşıyor gibidir. Bazen derin bir nefes alırsın, ve sonra bir adım daha atarsın. Ama bu bir seçim değildir. Sadece, bir asker olmanın tanımıdır.