"İçimde kendine dair ne varsa öldürdün, ve sen hayatımda gördüğüm gelmiş geçmiş en korkunç katilsin." Uçsuz bucaksız dalgalarla hırçınlaşan denize bakarken buldum gözlerimi.Benliğimi araken gece mavisi olan okyanus derini sahilin gecesindeydim,oysaki.Mavi, kızıl saçlarımı okşuyordu,narince.Rüzgar; kollarını açmıştı,sarılmak istiyordu bana.Yüksek olan uçurumun tepesinde sadece benim oturduğum bir bank vardı.Hemen tepemdeki beni aydınlatmaya yarayacak ufacık lamba içimi ısıtıyordu.Hırkama daha çok sarıldım.Şuan yanımdaki tek dostumdu.Beni bırakıp gitmeyecek olan... Yanımda hırka niyetini görecek bir erkek madde bile yoktu.Erkeklerle birlikteliğimin olmaması bir yana,güvenmeme olanağım vardı.Korkuyordum, inanmıyordum.Aynı yatağa gireceğiniz bir erkek seçmek ciddi bir karardı.Güvencenizi çok önceden işin içine katmanız gerekiyordu.Ayrılık kötü bir durumdu ne yazık ki.Sevdiğin kişiyi yüz üstü bırakmakta bir suistimal tabii ki.Herşey bizlerin elinde. Boş, boş etrafa bakarken kıpırdandım.Gitme vaktim gelmiş, geçiyordu.Evde beni iki mızmız kız bekliyordu.Kızmalarını istemezdim.Eve gidip onlara, iyi geceler dileyip uyumayı istiyordum.Ayaklandığımda üzerimi düzledim.Kızıl saçlarımı arkama atıp,rüzgar ile dans etmesine izin verdim.Yapmam gereken buydu. Taşlı zeminde sendelene,sendelene yürüyordum.Bir ceset gibi...Ölmektende korkuyordum,ben herşeyden korkardım.Korkak bir kız olan Lydia...Lydia Martin.
25 parts