"Bugün için teşekkür ederim güzel kadın. Uzun zamandır bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Gerçi senin yanındayken kim mutlu olmaz ki. Sesini çocuklar duysa ninni sanır, uykuya dalar. Şu an uyuyorsundur belki. O güzel saçların dağılmıştır yastığa, uzanıp dokunsam. Saçlarına değen rüzgarın ne kadar şanslı olduğundan haberi var mı? Peki rüzgar estiğinde yanındakiler baharın geldiğini düşünüyor mu? Sen yanımdayken sanki her mevsim bahar, her kuş mutluluktan uçuyor gibi. Güzel kadın, güzel kadınım. Bugün mutluluğun insanı da uçurabildiğini tattım, tattırdığın için binlerce kez teşekkür etsem az. Güldüğünde göğüs kafesimin daraldığını hissetmem normal miydi? Sen yanımdayken ne için yaratıldığımı düşünmem peki? Mutluluk, mutluluk benim için gülüşün Akasya ve sen hep gül olur mu? Mutlu olmak istiyorum, hem de binlerce kez." Recep Durmaz gülerek ekranı bana gösterdi, derin bir solukla okudum. Uzun bir yazıydı, duygu yüklüydü ve diğer kurduğu cümleler gibi kalbime kazınacağına emindim. "Ne olursa olsun yanında, senin de izninle, hep kalbinde olacağım." Dudaklarım kıvrıldı ve gözümden akan bir damla yaşı, diğer yaşlar takip etti. "Ha bir de, bundan sonra sevgilimsin. Haberin olsun." × ergenliğimin ağır geçtiği dönemlerde yazdığım bir hikaye ama son bölümlere doğru kendimi düzelttiğimi düşünüyorum") x yazilisi ve bazi sahneler yuzunden cringe hatta klise bi hikâye x kan, ölüm, vahşet gibi konuları barındıran bir hikaye ve barındırdığı şeyleri teşvik gibi bir amacı yok! bunu bilerek okuyun⚠️ [ yarı texting | tamamlandı. ] iletisim: instagram.com/eskimisprangalar " ben büyüdüm akasyalar öldü üzgünüm. " © Tüm hakları saklıdır. rica ediyorum, bu hikâyede başka bir hikâyeden bahsetmeyin ve aynı nezaketsizliği diğer insanlara da yaş
35 parts