LAHZA | Kader Yazıcı
  • LECTURAS 37,924
  • Votos 5,552
  • Partes 18
  • LECTURAS 37,924
  • Votos 5,552
  • Partes 18
Continúa, Has publicado nov 12, 2020
Contenido adulto
Efsaneye göre her şey krallıkların ve halkın bir cadı tarafından lanetlenmesiyle başladı. Laneti yok etmek için bir çözüm arayan krallıklar tek çarelerininin asırlardır türüne rastlanmamış bir kader yazıcı olduğunu öğrenince umutları günden güne tükense de başka bir çare bulmak için canla başla araştırmaya devam ettiler. Aradıkları şeyin yanı başlarında olduğunu bilmeden... 

Genç kız ise güçlerinden ve olacaklardan habersiz normal bir hayat sürerken kararan gözleriyle kendini bulduğu yerin onu bambaşka bir hayata çekeceğini bilemezdi. 

Gözlerini araladığı yer zihniydi. 

Gözlerini araladığı yer kendisinden bir parçaydı. 

Gözlerini araladığı yer hisleriydi. 

Gözlerini araladığı yer içinde yaşattığı binlerce hayat ve hayal dünyasıydı. 

Yazdığı kitabın içine girdiğini anladığında dünyası tepetaklak olsa da bunun daha hiçbir şey olmadığından habersizdi. 

📖

Bir kader örülmüş lanetle,
ilmekler sökülmüş kehanetle,
krallıklar cezalandırılmış bir cadının öfkesiyle.
Ya lanetler kabul görecek bu evrende ya da kader baştan yazılacak kalemin hükmedicisiyle.

🔹+18 (Kan, şiddet, cinsellik vb.)🔹
Todos los derechos reservados
Regístrate para añadir LAHZA | Kader Yazıcı a tu biblioteca y recibir actualizaciones
O
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) de Maral_Atmc6
72 Partes Continúa
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
KIZIL GECE  de DuruMavii
85 Partes Concluida
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
Quizás también te guste
Slide 1 of 10
Öğretmenim gxg cover
Kaçak Prenses -Ateş- cover
YASAKLANMIŞ TUTKU +18 cover
HAYALDİ *Gerçek Oldu* cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI)  cover
GÖLGESİZ DÜŞLER KRALLIĞI-( Kırılma Serisi-1 )-"Mücadele" cover
Ejderhanın Tutsağı cover
KIZIL GECE  cover
KIZIL KURT_2 ( Mühür) cover

Öğretmenim gxg

17 Partes Continúa

O çok güzel di. Karşım da bacak bacağa atmış bir şekilde durarken gözlerim sürekli beyaz bacaklarına kayıyordu. " Ee okuldan memnun musun?" " Efendim?" " Okuldan diyorum memnun musun?" " Daha bugün geldim ama bir sorunum yok güzel bir okul." Bana sırıtarak bakmaya devam ederken ayağı kalkıp tam önüm de durdu. " Desene o zaman bu sene çok güzel geçecek?" Ona başımı salladım.