Tüm kapılar, sabah saat 7'de açılırdı. Her çalışan, işe vaktinde yetişmek için kaçta kalkacağını iyi bilirdi; hiçbiri işe başlamadan önceki gece ayarladığı alarmını, geçen yıllara rağmen hiç değiştirmemişti.
Yaşını fazlaca almış olan görevli, herkesten önce şirkete varır, ön lobinin temizliğini yapardı; insanlar gelmeye başladıkları sıra ise, o çoktan arka tarafa geçmiş olurdu.
Çoğu kişinin suratı asık olurdu, patron ise hiç ortada görünmezdi.
Herkes ne yapacağını, önceki gün hesaplarına atılan e-postadan dolayı iyi bilirdi.
Ardından kapılar gecelere kadar kapanmazdı. Bu koskoca şirkette üç yıldır hiçbir değişiklik olmamıştı, kimse de düzene karşı çıkmamıştı.
Bir hafta önce stajyer olarak işe başlayan ben ise, yılbaşı gecesi erkekler tuvaletinde patronun oğluyla öpüşürken yakalanmıştım.