Petunya o gün ilk defa bir gerçeği anlamıştı. Güven her şeyi çözmezdi, sevgi her şeyi çözmezdi. Sadece gerçekler bir şeyleri çözebilirdi. Peki ya gerçekler ne kadar doğruydu? Kaç cümlede samimiyet gizliydi, kaç cümlede terkedilişler saklıydı, kaç cümle esas hikayeyi anlatıyordu? Bunu hiç kimse bilmiyordu. Etraftaki gri viraneler Petunya'nın etrafındayken gerçek olanın peşindeydi Petunya. Sahtelikten, fazlasıyla parçalanmaktan bitap düşmüştü. Kanatları alevlerin içinden geçmiş, yanmıştı. Geriye kalan külleri onun izlerini fısıldıyordu ölüme. "Ben geldim." Diyordu. Ölüm, ona kollarını açmış ve etrafını kuşatmıştı. Başkasına soğuk olan bucaklar, ona sımsıcaktı şimdi. Ben Petunya Dirvan. Uçurumun kenarında, bir insanın boğazında, hayatımdaki en uç noktadayım. Dans ediyorum, gözlerimi kapatıyorum, ritmi hissediyorum ve oyun benim için başlıyor. Etrafımı izliyorum, kalabalık. Duruyorum ve nefes alıyorum. Aldığım her nefes bir düğüm olup boğazımda kalıyor. Kalabalık azalıyor, ben yalnızlaşıyorum. Evimdeyim; onun yanındayım, biliyorum, her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak... Biliyorum... Gri bir düş görüyorum. Gökyüzü mavi, etrafta beyaz bulutlar... Yavaş yavaş çekiliyor, görüyorum. Gri bulutlar üzerime üzerime geliyor... Kayboluyorum, nefesim daralıyor. Karşımda yüzünü görüyorum, birkaç adım ve yanımdasın. Hemen ardımda birkaç yabancı. Kulaklarımı kornanın boğuk sesi dolduruyor, gözlerimi kapatıyorum. Tatlı bir uyku sarıyor bedenimi, uyanmak istemiyorum. O, orada biliyorum. Soğuk nefesini ensemde hissediyorum. Boynuma dolanan ince bir ip nefesimi keserken çırpınıyorum. Sonrası yok, Sonrası boşluk... Sonrası gri, Sonrası bulut... Ben viraneyim, Sen bir bulutsun şimdi, Kaybolmuşsun, İçimde... "Gidemezsiniz. Çocukluğunuz orada dururken ona yardım edemezsiniz, vazgeçemez, pes edemezsiniz.All Rights Reserved
1 part