Ondört tane sıktım. Neden sıktım biliyor musun sen? Eğlencenin ortasında bi ses geldi. Ben varım, Nihat var, Songül var. Songülü almış babası, benim Songülümü,almış babası çıkarmış Çukurdan. Çok uzağa götürmüş, ben naptım ya? Ben naptım ona? Vurdum mu?- Vurmadım. Dövmedim! Ben kadına el kaldırmam! Ben varım, Nihat var, Songül var. Eğlencenin ortasında elektrikler kesildi Ses kesilince ben neden sıktım ondört tane dimi? Piç dedi biri, Piç. Banada demedi üstelik, biraderine dedi büyük ihtimalle, dalga geçerek yani. Biliyor musun ben o günden beri bunu düşünüyorum. Acaba bana mı dedi? Yok bana demedi- bana mı dedi?- Demedi, bana demedi. Ama işte insanın kafası o an öyle çalışmıyor, yani, çalışmıyor işte sende biliyorsun ! Gözüm karardı. Şekerler patladı kafamda. Arası yok, sonrası nezaret.. ---- Akın Koçovalı. Koçovalırarın biricik torunu. Akın beş yıl önce tutuklandı ve Songül çukurdan çıkarıldı, ama o gece sadece Akına ve Songüle dokunmadı. Farkında olmadan bir kızın kısmetini değiştirdi Akın. Çukurunda bir çiçek... Not: Bir kaç hata yaparsam afedin, ben türkiyede yaşamıyorum ve türkiyede eğitim almadım. Bu kitabı türkçemi ilerlemek için ve tabi Burak Dakakın hayranıyım diye yazıyorum. İyi okumalar -turkishcrocus ❤️