"Bir boşluğun içerisinde bilinmezlikle savaşıyorduk" Gamze sıradan bir üniversite öğrencisiyken kendini bir bilinmezliğin içerisinde bulur. Sıradan bir gün kapısını çalan polis memurunun anlattıklarını dinleyince kendisine bir özgüven gelir ve o da bu operasyonun içerisinde yer almak ister. Karakola gittiğinde ona her şey anlatılmıştır ve o da başka canlar gitmesin diye bu olaya dahil olmayı herkesin önünde kabul eder. Tabii bu operasyona katılırken o polis memuru Gamzenin kapısına olayı anlatmak için değil kız kardeşinin bir kadın tarafından kaçırıldığını haber vermek için gider.. Ve sonrada bu olayları anlatır. Fakat operasyon o kadına değil o kadının çetesine yapılmıştır. Çeteyi yakalamak için rastgele silah sıkılmış ve her taraf aniden toz duman olmuştur. Hiç bir taraf gözle görülmemektedir. Polisler çeteyi yakalamak için ölü numarası yapıp onları tuzaklarına çekeceklerdir. Fakat bu olayı Gamzeye söylememişlerdir. Toz duman içerisindeyken bir adam gamzenin yanına gelmiştir ve şunları fısıldamıştır kulağına. "Korkma benden sana zarar gelmez. Ama saniyeler sonra burada hepimiz zarar görebiliriz" Gamze bunu ilk başta anlamasa da ilerleyen zaman da yavaş yavaş anlayacaktır. Hatta bu cümlenin içinde ki kelimeler gibi hissedecektir kendini. O zaman size soruyorum sisli rüyaların sahipleri; "Sisten , hayatları göz gözü görülmeyen insanların rüyalarına ışık tutmaya var mısınız?"All Rights Reserved
1 part