"Wei Wuxian, Jiang Cheng'in histerik bağırışını, etrafında aniden başlayan fısıltıları, Gusu Lan öğrencilerinin şok olmuş bakışları ya da Lan Qiren'in şok ve dehşet karışımı bir ifadeyle solan yüzünü görmezden geldi. Geri çekilerek Lan Wangji'nin yüzüne baktı. Hatırladığından çok daha genç olan yüzüne."
~
Wei Wuxian ve Lan Wangji, Guanyin Tapınağı'ndaki olayların ortasındayken kendilerini bir anda gençlik zamanlarındaki bedenlerinde bulurlar. Wei Wuxian küçük bir problemin
(etraflarını saran bir sürü insan gibi) Lan Wangji'ye olan aşkını itiraf etmesini engellemesine izin vermeyecektir.
[A translation of 'Wangxian's Time-Travelling Shenanigans' by pupeez4eva.]
"Nefret ediyorum senden anlamıyormusun?"dedim titreyen korku dolu sesimle
"Sevemiyorum ben seni olmuyor işte artık vazgeç benden izin ver gideyim"dedim artık bağırmaktan kısılan sesimle gözlerimden yaşlar durmuyordu hıçkırıkların arasında kaybolmuştum...benim isyan etmemin aksine o bana acıyan gözlerle bakıyordu ne kadar acizdim
Kolumu tutan elinden kurtarıp kapıya doğru koştum belime sarılan kollar buna mani oldu kafasını boynuma gömerek derin nefes a
ldı
"Veremem....."
"Eğer benden gitmeye kalkarsan seni odaya bile zincirlerim ama izin vermem"dedi korkudan ne yapıcağımı bilmiyordum artık yaşamak istemiyordum bu adamın esiri olmaktan bıkmıştım....