KORKUSUZ

Kesik kesik nefes alırken hala koşmaya devam ettim. Ayaklarım artık dinlenmek için can atıyordu. Ama duramazdım. Bu ormanlık yerde ne işim vardı? Nasıl bir işe bulaşmıştım böyle?

Kalbim gümbür gümbür atmaya devam ederken biraz olsun nefes alabilmek için bir köşeye saklandım. Büyük bir kahkaha sesi duyduğumda irkildim.

''Benden kaçabileceğini mi sandın sarışın!''

Kahretsin!!

Tekrar koşmaya devam ederken arkama baktım. Karanlık sokağın ortasında kocaman gölgesiyle oradaydı.

''Hadi ama uğraştırma beni gel buraya.'' dedi alay edercesine.

Daha hızlı koşmaya başladım. Biraz daha koşarsam yere yığılırdım. Ayaklarım artık tutmuyordu. Vücudum artık ayaklarıma ağır gelmişti. Kendimi yere bıraktığımda kendimi yolun ortasında buldum. Gözlerimi açtığımda kafamda keskin bir acı hissettim. Ellerimi başıma götürdüm. Başım kanıyordu. Bir bu eksikti.

Birden bir ışık gözlerimi aldı. Hızla gözlerimi kıstım. Motor yanımdan hızla geçerken kendimi toparladım ve yalvarırcasına bağırdım.

''Lütfen bana yardım et!''