Gökyüzünün masmavi gözlerini açtığı,Güneş'in sapsarı saçlarını savurduğu,rüzgarın hafif hafif nefes aldığı ve umutla uyandığım bir sabahtı.Yeterince mahmur gözlerim bir hayli kızarıktı.Pencereyi araladım ve mis gibi toprak kokusunu içine çektim.Sanırım sevdiklerimizi aldığı için bu kadar güzel kokuyordu.Rüzgar sapsarı saçlarımı okşadı,sanırım oda sevmişti saçlarımı... Elbette hiç yanımdan ayırmadığım beni hayata bağlayan notaların içinde dans ettiği kulaklığımı taktım hemen ama bu pahabiçilmez atmosferden çıkma vakti gelmişti.Annemin sesiyle irkildim.Hemen aşağıya indim ve okyanusu andıran gözleriyle bana bakan meleğim mükkemmel bir kahvaltı hazırlamıştı.Bazen kaybetmek kelimesiyle birlikte çelimsiz kirpiklerimden yaşlar süzülüveriyor.