lavinia ve mecnun ¬ yarı texting

053********: Lavinia, Lavinia' m...

053********: Cevap vereceğini umarak yazıyorum fakat cevap vermesen de olur.

053********: Uzun zamandır seni izliyorum ve gitgide sana daha da kapılıyorum. Her günümü, bana karşılık vereceğinin hayalini kurarak sonlandırıyorum ama sen beni daha fark etmiyorsun bile.

053********: Lavinia, sahi, sana neden böyle hitap ediyorum biliyor musun?

053********: Çünkü Lavinia 'ölüm çiçeği' demek ve sen bu isime o kadar yakışıyorsun ki anlatamam. Sakın bunu bir hakaret olarak algılama. Lavinia' nın derin bir anlamı vardır. Bunu sana bir ara anlatırım yine. Önce 'ölüm çiçeği' kısmına değineyim.

053*********: Ölü gibisin, aynı zamanda eşsiz birisin. Tıpkı bir çiçek gibi kırılgan ve naifsin. İşte sana bu yüzden Lavinia diyorum. Sen benim ölüm çiçeğimsin. Daha önce yaşamış olduğun bir olayın; sende açtığı derin yaralar yüzünden aşka küstün ve kimseye bu konuda güvenin kalmadı. Bu konuda kabuk tutmayan, sürekli kanayan bir yaran var biliyorum. Gün geçtikçe daha da çöküyorsun ama yine de kimseye fark ettirmemeye çalışıyorsun. Ben anlarım Lavinia. İşte bu yüzden sana yazıyorum. Seni böyle görmeye dayanamıyorum. Canım acıyor. Buna bir el atmanın vakti geldi de geçiyor.

053*********: Neyse daha fazla uzatıp da canını sıkmayayım. Birkaç şey daha yazıp gideyim.

053********: Sen benim hayalimdeki muhteşem sevgili, sen benim ölüm çiçeğim. Ben ise sana deli gibi aşık bir Mecnun.

053********: Ve bu Mecnun; açılan yaralarını sarmaya geldi Lavinia.

Mecnun:
Özdemir Asaf' ın da dediği gibi;
sana gitme demeyeceğim,
ama gitme, lavinia...

'kapak tasarımı bana aittir.'
©tüm hakları saklıdır.
||herhangi bir kopyalama ve çalıntı durumunda yasal işlem başlatıl