''O kadar imkânsızdın ki benim için...'' İçine çektiği derin nefes sessizliğin kol gezdiği çocuk parkına ses olurken ellerini, oturduğum bankta sırtımı yasladığım tahta parçalarının iki yanından omuzlarıma temas edecek yakınlıkta yerleştirip devam etti sözlerine. ''...ama ben o gözlerde gördüm Defne. Yıllardır hayalini bile kurmaktan korktuğum o anlardaki gibi bana baktığını gördüm ve ben o bakışları ömrümün sonuna kadar görmek için canımı bile veririm.'' Öyle baskındı ki her kelimesi, dudakları arasından çıkan her cümle bir yemindi sanki.
Bedenini bedenimin üzerine eğdiğini hissettiğimde hareketsizce oturmaya devam ettim. Nefesi saçlarımın arasındaydı ve ben arsızca o nefes oradan hiç ayrılmasın istiyordum.
Tam başımın üzerine temas eden dudaklarla beraber kalbim, sanki özgürce uçmaya âşık bir kuşmuş da küçücük bir kutuya zorla kapatılmış gibi kanat çırparken kanatlarına zarar verdiğinin bile farkında değildi. Canım yanıyordu hatta daha da yanacaktı biliyorum ama yine de istiyordum işte... Her şeye rağmen canımın yanmasını.
''Korkuyorum.''
Titrek ve cansız çıkan sesimi belki de duymamıştır bile diye düşünürken aldığım cevapla benim seslerimi en iyi onun duyduğunu bir kere daha anlamıştım.
''Seni bekledim, beni gör istedim ama yapamadım. Şimdi sen beni görmüşken bu yolda karşıma ne çıkarsa çıksın gözüm görmez, kulağım işitmez. Ben, bana aile olsun istediğim kadın için ailemi bile karşıma alabilecek bir adamım. Korkutacaksa bu korkutsun seni.''
...
Kurgunun ilerleyen bölümlerinde argo, küfür ve yetişkin içerik barındıran sahneler bulunabilir!
...
⭐️Tamamlandı: 8 Şubat 2024
Hayatımın hiçbir evresinde işlerin kolay olacağını düşünmemiştim ama bu kadar karmaşık olmasını da beklemiyordum.
Mesleğimi seviyordum, uğraşmam gereken bir tabur asker olsa bile elimden geleni yapmaya hazırdım.
En azından böyle olmasını umuyordum.
Şimdi yeniden düşününce askeriyede hemşire olmak gerçekten istediğin bir meslek mi diye iki kez düşünür ama yine de aynı şeyi söylerdim.
İş tamam, para tamam derken gelelim asıl meseleye dediğinizi duyar gibiyim.
Peki, ya aşk?
İşte orada kalbime atılan çelmeyle derin sulara takılı kalıyorum.
Kalbimin kapattığım kapıları yeniden açılır mıydı yoksa zaten hep aralık mıydı?
Bu sorunun cevabını ben de kendi yolumda ilerlerken bulacaktım. Belki de Küçük Bir Aşk Masalı'na denk gelirdim.
Kim bilir?