Umutsuz ve başkalarına çözülmez bağlarla bağlı bir aşk onlarınki...
Mirza ve Sahra, imkânsız ve çok büyük bir aşkın birbirini inkâr eden iki fatihi.
Sevgi yok, aşk yok Sahra'nın dünyasında... Yanılsamalar dünyasındaki, aptalca hayaller onlar sadece. Umutsa... şekil değiştiriyor kalbinde. Beğenilmek yeter ona. Mirza, onun büyüdüğünü görsün, yeter. Onunla birkaç saat... sadece birkaç saat. Başka dileği yok.
Beni sevdiğini düşündüğüm herkesin beni terk ettiği dünyamda, sevilmek istemiyorum ben artık... Hoyrat ellerime her alışımda kırılan, camdan narin bir oyuncak sevgi.
Sevgi, hayatımdan koparılarak çıkarılan insanlar demek benim için, sevgi terk edilişin ilk işareti.
"Seni seviyorum..." söyleyenin vedası bana.
"Başlangıcı, sonu sadece ben olayım. Sadece benim tenime karışsın teni... Sadece benim olsun Sahra'm. Tüm gizemlerini bana açsın, ruhunda girmediğim tek kapalı oda kalmasın istiyorum."
"Artık ilk adımları atıldı geceyi teslim alan dansın...
Çalılıkların arasından çıktım çoktan. Özenli bir çabayla kurulmuş kapanımın tam ortasında Sahra... Kozasından sıyrıldığında kelebeğin güzelliğinin de ötesi olduğunu kefşediyor gözlerim. Bana açılan sayfanın okunmuş olduğu gerçeği ilk defa canımı yakıyor hayatımda."
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 568
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Postiga
"Ama bilmelisin; Sarraf tüm değerli taşları satar, bir tek Yakut'u kendine saklar."
-
Birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı ve korkup uzaklaştığımızda bağımızı yitirdik.
Geri döndük, kazanacağımızı sandığımız her an kaybederek inancımızı yitirdik.
Birbirimizi yitirdik.
Kendimizi bitirdik.
Ve geriye, birkaç hatıradan başka hiçbir şey kalmadı; ama onları da anımsayamıyoruz.
Çünkü çok sevip de yine yenilmekten korkuyoruz.
Fakat onsuz bir savaşın galibi olmak fazlasıyla vahim,
bu yüzden onu sevmek-
Unutmamam gerekli; birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı...