Atatürk'ü sevmiyorsanız, saygı duymuyorsanız lütfen okumayın! Kitaba karşı yapılan hakaret küfür ve benzeri içeriğe sahip olan yorumlar kaldırılacaktır. Bu kitap aptal kızın ve kötü çocuğun hikayesi değil. Bu kitap Atatürk'ün güçlü kadınlarının hikayesidir. Bu kitap güçlü, komik, vurdumduymaz insanların içindeki minik çocuğun hikayesidir. Bu kitap kahkahaları kesilen kadınların hikâyesidir. Bu kitap yarım kalmış gülüşlerin hikayesidir. Bu dünyadaki susuturulan her varlığın hikayesidir. Bu kitap Atatürk'ün kadınlarına çocuklarına oğullarına torunlarına armağan edilmiştir. Şaşkınlık tüm bedenimi sarmalamıştı. Ağzından sözler bir bir dökülmeye başladı; Birgün Atatürk'ü sevdiğin kadar sever misin benide Parem? Birgün birlikte karşıyaka sokaklarında izmir marşını söyler miyiz? Birgün benim olur musun Parem? Herkes yokken sen olur musun? Şimdilerde herkes var Pare ama sen yoksun. Benim sadece sana ihtiyacım var çünkü benim herkesim, her şeyim, benliğim, ilacım sensin. Birgün yarim olur musun? Yaralarımı saran kadın, göz bebeğim olan kadın bir gün bugün olsun mu? Dilim sanki lal olmuştu konuşamıyor herhangi bir tepki veremiyordum sanki işlevini yetirmişti bedenim taki o konuşuncaya kadar sesi bile huzur veriyordu bana az önce lal olmuş dilim bülbül gibi şakımaya başlamıştı bile; Değil birgün her günlerim seninle olsun. Ben sana geldim ne olursa olsun geldim ama geç geldim. Yine kabul eder misin bu kimsesizlikle kavrulan bedenimi? Sözlerimde affalama yaşamasına rağmen tebesümle konuştu; Kimsesizlikle değil benle kavrul sevgilim ne olursa olsun kabulüm senle kavrulan bedenim. Ve bir ses yankılandı.....All Rights Reserved
1 part