Story cover for BİR MİNİMALİSTİN TUVALİ by meyra6061
BİR MİNİMALİSTİN TUVALİ
  • WpView
    Reads 515
  • WpVote
    Votes 95
  • WpPart
    Parts 11
  • WpView
    Reads 515
  • WpVote
    Votes 95
  • WpPart
    Parts 11
Ongoing, First published Dec 05, 2020
Kerim:
Küçüklüğünden beri sadelik hoşuna giderdi. Bir insan her konuda her şeye bu kadar yakınken bu kadar çok sade olabilir miydi? Ama o olurdu. Bu onun fıtratıydı. Konuşurken seçtiği kelimelerde, yediği yemeklerde, giydiği kıyafetlerinde hatta arkadaş seçimlerinde bile kalabalıktan hiç hoşlanmaz sadeliği severdi. Az ama öz arkadaşı vardı. Hobisi yok denecek kadar azdı. Giydiği kıyafetleri sabit renklerde ve modellerdeydi. Çünkü onun için mutluluk sadelikten geçiyordu. Yıllar sonra bu yaşam biçiminin minimalist kavram olduğunu öğrendi.
Ayça:
Deli dolu yerinde duramayan kafasına estiğini dilediği gibi yaşayan bir genç kızdı. Coşku fışkırırdı her zaman kelimelerin içinden. Kelimeleri hızlı ve karmaşıktı. Çoğunu dinleyenler anlamazdı. Ne demek istediğini arkadaşları eve gidip düşündükten sonra kavrarlardı. Yaşama sevinci dolup taşan marjinal bir ressamdı. Boyalarını hunharca kullanırdı ve hayatını hiç düşünmeden yaşamak onu mutlu ederdi.
Ayça & Kerim için çok kısa bir evlilik hikayesinde yaşama amaçlarını farklı zanneden bu iki genç yılların getirdiği kader çizgileriyle bir arada olmanın farkındalığını yıllar sonra çok değişmiş karakterleri ile bulacaklardı.
Peki ama bu değişen iki insan tekrar nasıl bir araya gelecekti?
All Rights Reserved
Sign up to add BİR MİNİMALİSTİN TUVALİ to your library and receive updates
or
#9tablo
Content Guidelines
You may also like
SINIR |Tamamlandı| by __Katre__
75 parts Complete
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.
K.Ö.Z  [✔️] by muhayyell_
35 parts Complete
Antep'in ihtişamlı konaklarından birinde, aşk acısını sır gibi saklayan Üsteğmen Zeyd ve sevdiği adamı ölmeden yüreğindeki mezara gömen Katre'nin hikayesi... KÖZ; Sırrını gel sen çöz... Alıntı; Sanki bir filmin içinde gibiydim tam şu anda. Ağır çekimde kafamı Ömer'in baktığı yere çevirdiğimde yüreğime bir kor düştü. Elim göğsüme giderken, endişeyle yutkundum. Bedenimdeki bütün kan akışı hızlandığında bunun gerçek olmadığına inanmak istedim. Hiçbir gerçeği bu denli hayal olarak dilemediğime yemin edebilirdim. Zeyd... Evlendiğim adamın kardeşi, yüreğimi enkaza çeviren, kazıya kazıya içimden atmak için aylarımı zindan ettiğim Zeyd miydi? Başıma saplanan ağrılar dünyamı döndürürken tutunacak bir dal aradım. Kocam kardeşine sıkı sıkıya sarılırken yanında solan beni görmüyordu. Arkamdaki sandalyeye aniden oturduğumda Ömer'in ve... Onun dikkatini çekmiştim. "Katre! İyi misin?" diyen Ömer endişeyle yüzümü avuçladığında ona bakmak için kalkan gözlerim yanındaki adamın, Zeyd'in keskin bakışlarıyla kesişti. Göz bebeklerim titrerken onun bakışlarında yalnızca soğukluk vardı. Buz gibi... Donuk ve hiçbir kaygı barındırmayan gözleri abisinin ve benim üzerimde gelip gidiyordu. İnsan biraz olsun endişelenmez miydi? Benim tanıdığım Zeyd, bu muydu? Bayılmak üzere olan bir kadına şefkatten yoksun bakışlar atan bir adam mıydı o? Anlamsız sessizliği Zeyd'in bozmasını beklemediğimden, konuşmasıyla yeniden ona bakmıştım. "Allah mübarek etsin..." derken gözlerine tırmanan harelerim mahçup bir ifadeye bürünürken zoraki çıkan son kelimesi bütün gerçekleri bir tokat gibi yüzümüze çarpmıştı. "Yenge." ~ (Çalıntı, kopyalanma ve kurgunun başka şahıslar tarafından yazılması hâlinde gerekli işlemler yapılacaktır. Antalya'nın ünlü avukatlarından biri öz amcamdır. Bilginize...) Tüm hakları K
You may also like
Slide 1 of 10
İmam Sorunsalı | Texting ✓ cover
Sonradan Gelen | Texting  cover
BEDEL cover
Diyetisyen |Texting  cover
SINIR |Tamamlandı| cover
Dedikodu|Texting cover
Falcı | #texting ✅ cover
ASİSTAN (Texting) cover
K.Ö.Z  [✔️] cover
İSTİHALE  [✔️] cover

İmam Sorunsalı | Texting ✓

52 parts Complete

0526******: Hocam inşAllah bu evde kalma sorunsalım biterse nikahımı kıyar mısınız? Hoca Efendi: Ne? 0526******: Nikah diyorum hocam, kıyar mısınız? Hoca Efendi: Nikah kıyarım ama seninse kıyamam 0526******: Aman hocam size bir yanlışım mı oldu? Hoca Efendi: Oldu maalesef 0526******: Tövbe Allah'ım sen çarpma! 0526******: Affedin be hocam, gariban bir kuluz ateşlerde komayın hocam Hoca Efendi: Sen beni çoktan ateşlerde bıraktın be mercan gözlü Hoca Efendi: Asıl benim yüreğimi ne yapacağız? Başlangıç Tarihi/ 24.04.2022 Bitiş Tarihi/25.06.2022