27 Parte Ongoing Azad'ın telefonu elimden kapması ile içimde biriken sinir ile tokatı yüzüne geçirdim.
"Beni aldattın." Sinirli hali anında toz olurken gözünden anlaşılacağa üzerine bedenine bir korku yayılmıştı.
"Yekta, ne gördüysen yanlış-"
"Kes sesini!" Çığlık atarak kurduğum cümlem yanımızda bulunan Toprak'ın hızla odayı terketmesini, karşımdaki adamında bana doğru adımlamasını sağlamıştı.
"Bir sakin ol."
"Ben aptal bir evlilik yüzüne bu eve hapsolayım sen istediğin gibi keyfine bak , Kızlarla yiyiş öyle mi Azad!" Yanıma yaklaşan bedenini göğsünden sertçe geriye ittim.
"Dinle, yemin ediyorum anlatacağım."
"Bu pisliğin neyini anlatacaksın bana. Nasıl zevk aldığını mı nasıl öpüşüp yiyiştiğini mi?" Yanıma yaklaşan bedenini tekrar ittim.
"Sarhoştum. Yemin ederim bir hata."
Tekrar kendisini itmek için kalkan ellerimi tutup beni durdurdu.
"Dokunma bana." Elimi kurtarmaya çalışıp gerilemeye çalıştım.
"Sen şeref yoksunu bir adamsın."
"Yekta"
"Sen karaktersizin önde gidenisin."
"Yekta sakinleş konuşalım lütfen."
"Ya bende burada niye kendinden izin almadım diye azar yiyorum. Ne yaptımda o tokatı hak ettim diye hesaba çekiliyorum." Hıçkıra hıçkıra ağlarken kollarını bedenime sarıp beni göğsüne çekti.
"Tiksiniyorum senden." Geri çekilmeye çalıştım.
"Sakinleşmeden bırakmayacağım."
"Ne sakinleşmesi nee! Yine üzerimde gücünü kullanıyorsun. Bıktım ben anlıyor musun bıktım bu baskılardan."
Hala aptal gibi bedenimdeki kollarını çekmezken bütün gücümle yumruklarımı göğsüne indirip çırpınarak geri çekildim.
"Bunu ben yapmış olsaydım kafama sıkar geçerdin. Ben sana bunu yapamadığım için kendimdende nefret ediyorum."