Yabancılar... Bir o kadar ulaşılamaz ama bir o kadar da burnumuzun dibinde, kafamızı oynattığımızda bulabileceğimiz olan o kelime... Kuzey Dora ve ablası Hilal Dora, evrenin güzelliğine aşık bir şekilde, en istedikleri ve en tehlikeli meslek olan astronotlar. Dünya büyük bir tehditle karşı karşıyayken ve dünyada açıklanamaz şeyler meydana gelirken kardeşler kendilerini birden bire bu düzenbaz işin kuyruğunu kovalarken bulurlar. İşler çok daha karmaşıklaşırken Hilal ve Kuzey acaba kime güvenip kime güvenmeyecekler? ****************** "Hangi meslekle uğraşıyorsun?" diye sordu yeni bir konu açma amacıyla. İşte şimdi kendimi gökyüzünde kukla gibi sallanmanın yerine esrarlı uzay karanlığının zamanı bastırışında süzülmeye başladığımı fark ettim, aynı kayan bir yıldız gibi... Ben, kalbimi güzellikleriyle bazen eriten bazen donduran yıldızların arasında sanki hiç ölmeyecekmişim gibi seyahat eden, gezegenlerin etrafındaki korumacı meteorların asla ve asla ihanet etmeyişlerinin güzelliğine aşık olan, uzaydaki ölüm sessizliğiyle karışan karanlığın içinde, nebula bulutlarının hep mutlu olan içini görebilen küçük bir astronotum... "Astronotum," dedim, sanki az önce gözlerimi camla buluşturmamak için büyük bir çaba sarf etmemiş gibi, gökyüzündeki sıra sıra dizilmiş küçük ve keskin beyazlıkta olan yıldızları ilk defa görüyormuş gibi izlerken.