Bir kez ayrılınca ilişki bitmiş sayılır mı, yoksa emin olmak için birkaç kez daha mı ayrılmak gerekir? Ayrılmayı başaramayan ama bir arada da kalamayan; yarım akıllı bir oyuncu ile sıkıcı bir çevirmenin ayrılık hikayesi bu... Ya da bir barışma hikayesi. Kim bilir? *** -Uyanacak mısın? Küçük bir çocuk gibi, dudaklarını pek de aralamadan "Bu adam çok sıkıcı," diye mırıldandı. Hiçbir şey olmamış, sanki Freya ona hiç seslenmemiş gibi başını yeniden kadının omzuna yaslayıp gözlerini kapattı. Freya'nın bir kez daha adını seslenmesinin peşi sıra diğer yanındaki kadın yine 'şşşş' dediğinde gülümsedi. Freya'nın delirip de kadınla kavga etmesine ramak kaldığına yemin edebilirdi. "Çok yorgunum." Şansını zorladığını bile bile bu riski göze aldı ve omzuna iyice yerleşip, burnunu hafifçe boynuna sürttü. Onun ürperdiğini hissetmesine rağmen burnunu oradan ayırmadı. Onun omzunda uyumayı özlediğini, kadının o hafif baharatlı kokusuna doğru çekildiğinde anlamıştı. "Arada uyandırırsın beni." -Başka arzun? -Şşşşş... Freya daha fazla yanındaki kadının uyarılarına tahammül edemeyerek "Hanımefendi," diye döndü. Sesinin tonunu ayarlayamayacak kadar kızgındı. "Adam omzumda uyuyor. Ne yapmamı bekliyorsunuz?" -İzin vermeyin siz de canım! -İzin vermişe benziyor muyum? -O zaman neden omzunuzda uyuyor? -Ben de bunu öğrenmeye çalışıyorum!
74 parts