Freya
  • Reads 84,902
  • Votes 9,472
  • Parts 74
  • Reads 84,902
  • Votes 9,472
  • Parts 74
Complete, First published Dec 14, 2020
Bir kez ayrılınca ilişki bitmiş sayılır mı, yoksa emin olmak için birkaç kez daha mı ayrılmak gerekir? Ayrılmayı başaramayan ama bir arada da kalamayan; yarım akıllı bir oyuncu ile sıkıcı bir çevirmenin ayrılık hikayesi bu... Ya da bir barışma hikayesi. Kim bilir?
***

-Uyanacak mısın?

Küçük bir çocuk gibi, dudaklarını pek de aralamadan "Bu adam çok sıkıcı," diye mırıldandı. Hiçbir şey olmamış, sanki Freya ona hiç seslenmemiş gibi başını yeniden kadının omzuna yaslayıp gözlerini kapattı. Freya'nın bir kez daha adını seslenmesinin peşi sıra diğer yanındaki kadın yine 'şşşş' dediğinde gülümsedi. Freya'nın delirip de kadınla kavga etmesine ramak kaldığına yemin edebilirdi. "Çok yorgunum." Şansını zorladığını bile bile bu riski göze aldı ve omzuna iyice yerleşip, burnunu hafifçe boynuna sürttü. Onun ürperdiğini hissetmesine rağmen burnunu oradan ayırmadı. Onun omzunda uyumayı özlediğini, kadının o hafif baharatlı kokusuna doğru çekildiğinde anlamıştı. "Arada uyandırırsın beni."

-Başka arzun?

-Şşşşş...

Freya daha fazla yanındaki kadının uyarılarına tahammül edemeyerek "Hanımefendi," diye döndü. Sesinin tonunu ayarlayamayacak kadar kızgındı. "Adam omzumda uyuyor. Ne yapmamı bekliyorsunuz?"

-İzin vermeyin siz de canım!

-İzin vermişe benziyor muyum?

-O zaman neden omzunuzda uyuyor?

-Ben de bunu öğrenmeye çalışıyorum!
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Freya to your library and receive updates
or
#13sanat
Content Guidelines
You may also like
MÜPHEM by pinareray3
7 parts Ongoing
Düşmanın silah tutan elleri sevdiğim adamı işaret ediyordu. O silah ona doğrultulmuştu, silahın içindeki kurşunun adresi onun kalbi, onun kalbiyse benim evimdi.. O an bir saniye bile düşünmedim, biliyordum ki bin canım olsa sevgilim binini de sana verirdim. Sırtımı delip geçen kurşun tenimden ter gibi kan boşalmasına sebep olurken bedenim bedenine bir tabutun kapağı gibi kapanmıştı. Uçuruma bir adımdık ve o adımı atmıştık. Acı ciğerlerime bir nehir gibi dolarken düşündüğüm tek şey yine oydu. "Sena" dedi, ismim dilinden bir ölüm senfonisinin en güzel nakaratı gibi dökülmüştü. Zihnim ikimize dair anıları bir bir gözlerimin önüne sererken, gözlerinin gözlerime değmesiyle tüm anılar bin parçaya bölünüp dağılmış dağılan her parça benim göğsüme batmıştı. Sırtımda bir kurşun yarası vardı, kalbimde açtığı yaradan daha büyük olmayan.. Ama işte onun kollarındaydım. Kan kaybediyordum belki ölüyordum ama onun kollarındaydım. O bana böyle bakarken gelecekse ölüm, ne kadar ölüm denirdi ki adına? O gözler de bulmamış mıydım ben yaşamı? Bir çift kahve hare döndürmemiş miydi beni hayata? Aşkla bakan gözleri değil miydi kırk yerinden kırılmış inancımı dirilten, tenime değen dudakları değil miydi beni hayata bağlayan? Hayır hayır bu ölüm değildi. Onun kollarında nasıl ölürdü insan, ölse ölse gözlerinde ölünürdü. Hem elleri ellerimdeydi, beni metrelerce derine gömülmüş bir mezarın içinden çekip çıkaran elleri benimleydi. "Ölmeyeceksin." dedi, bu kelimeye sımsıkı sarılmıştı. Bu kelimenin gerçekliğine derinden inanmıştı. Onu inancından vurmak istemiyordum, onu yarım bırakmak istemiyordum. İnanın ölüm değildi beni korkutan, yaşamak istiyordum, sadece onun için yaşamak istiyordum.
AİDİYET - ADEN & DEVRİM by RuyamG
38 parts Complete
''Yıllardır beni görmeni bekliyorum.'' Bir eli çıplak sırtımdayken diğer eli bacağımı okşuyordu. Sıcak nefesi dudaklarıma vururken ifadesiz kalmak benim için çok zordu. İçimden yükselen duygularla ona teslim olmak istiyordum. ''Her zaman bir adım arkandaydım. Sadece bir kere... kafanı çevirseydin beni görürdün, Aden.'' Sesindeki muhtaçlık ona hiç yakışmıyordu. Herkes onun gücünden ve ne kadar yenilmez olduğundan bahsederken onun tek istediği bendim. Hem de yıllardır... Hislerini bilmediğimi ve onu görmediğimi düşünüyordu. Ne kadar yanıldığını ah bir bilse! ''Kokunu özledim.'' Kafası boynuma sokulurken bedenim istemsiz olarak titredi. Ben... daha önce bu hislerle hiç kuşatılmamıştım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. ''Devrim...'' Anında işaret parmağıyla dudaklarımın üzerini örttü. ''Şhhh,'' ''Bugün benim sıram, Aden Özkan.'' Hem aklımı başımdan alıyor hem de konuşmama izin vermiyordu. ''Seni her gördüğümde yapmak istediğim ilk şey buydu.'' Sırtımdaki elini sıkılaştırırken bacağımdaki elini daireler çizerek belime çıkardı. ''Seni böyle kollarımın arasında sarmak istiyordum.'' Fısıldayarak, ''Sonsuza kadar.'' dedi. ''Devrim, ben...'' ''Bir kez daha sözümü kesersen Aden, seni susturma yöntemim dudaklarım olacak.'' Ne!? Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Kollarının sıcaklığıyla mayışan bedenim gerginleşti. ''Buna daha fazla dayanamıyorum. Sensizlik... beni mahvediyor.'' Sözleriyle darmadağın olmuş bir haldeydim. Onun olmak istiyordum. Bunu yapamazdım çünkü bizim ailelerimiz düşmandı! Devrim ne düşündüğümü anlamış olacak ki, ''Siktiğimin düşmanlığı umurumda bile değil, Aden.'' dedi. Oturduğum masaya heybetli bedeniyle yaklaştı. ''Ben Devrim Soypak, seni kendime alacağım.'' ''Öyle ya da böyle!'' ''Hazırlan Aden, çok yakında gelinim olacaksın.''
You may also like
Slide 1 of 20
Zamanı Dolmuş Kelebek  cover
SESSİZLİĞİN VAVEYLASI cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL (Düzenleniyor) cover
Bir Bakugou Olmak {BnHa Türkçe Fanfic} cover
BERDEL (+18) cover
Renklerin Katili cover
Kalbimde Parmak İzin Var cover
KARTANESİ (Soğuk Serisi - 1) cover
APATE Günahlı cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover
İNFERNO | Kaisoo cover
Gül ve Diken cover
ZEMHERİ cover
MÜPHEM cover
Dönüm Noktası  cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
YANSIMA  cover
PARAMPARÇA 1 | Kindar cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
AİDİYET - ADEN & DEVRİM cover

Zamanı Dolmuş Kelebek

14 parts Ongoing

Hare aldığı büyük bir iş teklifi ile hiç bilmediği bir ülkeye gelmiştir. Zar zor da olsa samimi bir ortamı olan binadan bir ev tutmuştu. Tam taşınacağı gün aynı binaya birisi daha taşınıyordu. İki kişide birbirinden habersiz aynı dairenin önünde ellerinde mavi anahtarlarla durmuşlardı. " Sende kimsin?" Kaşları çatılırken parmağıyla kapıyı gösterdi. " Sanırım bu soruyu sorması gereken kişi benim. Burası benim evim asıl sen kimsin?" " Pardon? Bir yanlışlık olmalı ben bu evi daha dün kiraladım." Daire numarasına bakıp elindeki anahtarla oynamaya başladı. Kafasını iki yana sallayıp dilini damağına vurdu. " Bu evi daha haftalar öncesinden kiraladım ben." Hare ve koralp'in yollarının kesiştiği tek yer burası değildi elbet. Onların kaderi daha küçükken belirlenmişti. Hare ve koralp'in hikayesi buradan itibaren başlıyor. Peki ya siz bizimle birlikte misiniz? Not ; Bu kitap 2018 - 2019 yılları arası yazılmıştır. Kopyalanması (ç)alınması durumunda adli işlemler başlatılacaktır.