(İblis Kral Daima Ona Gizlice Aşık Olduğumu Düşünüyor) (BL)
Bai Yang, büyük kötü adam İblis Kral'ın şehvetli uşağı olarak fantastik bir romana göç etti. Göç ettiği ilk gün yanlışlıkla İblis Kral'ın poposuna dokundu.
Bai Yang çığlık attı: "Majesteleri, bu bir kazaydı!"
İblis Kral, gözlerini kıstı: "Soyun ve dağdan aşağıya çıplak koş."
Bai Yang, kendi dünyasına geri dönebilmek için romanın kahramanının yükselmesine yardım etmeli ve İnsan Alemi'ne gitmelidir.
Bai Yang, onurlu bir tavırla: "Majesteleri, o kişi İblis Diyarı'nı tehdit edebilir. Sizin için onu öldürmeye İnsan Diyarı'na gittim! " (Aslında kahramanla tanışmak için oraya gittim.)
Bai Yang, sadakatini ilan ederek: "Majesteleri, orada kalın. Sizin için iksiri bulmaya İnsan Diyarı'na gideceğim! " (Aslında, kahramanı kurtarmak için oraya gittim.)
Bai Yang, özverili bir adanmış tavırla: "Majesteleri, sadece büyük amacınızı ilerletmek için İnsan Diyarı'na gitmek istiyorum!" (Aslında, kahramanı görmeye gittim.)
İblis Kral'ın yüzü ifadesiz kaldı ama kulaklarının uçları kırmızıydı. 'Onun beni bu kadar derinden sevdiğine inanamıyorum...' diye düşündü ve konuştu, "Hah! Ne kadar yapışkan olduğunu görünce, aşkını kabul edeceğim. Bana söyle! Neye ihtiyacın varsa, onu sana vereceğim! "
Bai Yang: "Ne! Majesteleri, sizi sevmiyorum. "
İblis Kral: "Hayır, beni seviyorsun. Neden yalan söylüyorsun ~ Neden hep yalan söylüyorsun ~? "
İblis Kral, Bai Yang'ın "vahşi bir insan" ile "ilişki" yaşadığını öğrenene kadar Bai Yang ile derin ve karşılıklı bir sevgi paylaştıklarına inanıyordu.
Bölüm Sayısı: 103+1
İngilizce Kaynak: Chrysanthemum Garden
Yazar: Dong Fang Huang Gua
İnsanlar üçe ayrılır; Yaşayanlar, Yaşamayanlar. Yaşayamayanlar...
Yaşayanlar: hâlâ dünyadaki hayatına devam edenler.
Yaşamayanlar: öldükten sonra ikinci bir şansı hak edip bu büyülü evrene gelenler.
Yaşayamayanlar: öldükten sonra ikinci şansı hak eden ancak büyü gücü ve dövmesi oluşmayanlar.
🖤
Başlangıç ve bitiş. Bebek arabasıyla gezdiğim yolları, şimdi tekerlekli sandalyeyle geri dönüyorum.
🖤
En büyük gayesi babasının öğrettiği gibi
adaletli bir avukat olmak isteyen Yargı Yargıcı kendini ölümcül bir hastalığın pençesinde bulur.
Öldükten sonra gözlerini başka bir evrende açan Yargı, hastalıklar içinde yüzerken, çektiği acılar bir anda kesildiği için yeteri kadar tepki veremez. Ta ki karşısında ömür boyu kendisini bekleyen ruh eşini görene kadar.
Yaşamayanlar evreni tüm hızında akmaya devam ederken, Yargı olaylara adapte olmaya çalışacak. Öğrendiği en önemli bilgi ise burada insanların tıpkı bir satranç tahtası gibi altıya bölündükleri olacak. Yargı grubunu bulmak için bedeninde belirecek olan dövmeyi beklemek zorunda. Piyon da olabilir, şah da. Ya da hiçbir grubun dövmesi oluşmaz ve kendini bir anda Yaşayamayanlar'ın arasında bulur. Hiçbir büyü gücüne sahip olmayan ve dışlanmışların arasında...