İzmir, 1991 Bakımsızlıktan dökülmeye başlamış olan ve sarı toz boya ile boyanmış duvarların içinden bakıyor. İnsanlar Unutmayı bir çözüm olarak görmüş. Açık olan pencerelerden firar eden çığlıklar duyulmuyor. Her gün önünden geçiyorlar, ancak bu kez unutmanın verdiği alışkanlıkla umursamadan. Vücudundaki derin kesikler ve parçalanmış bedeninin verdiği acıdan daha beter bu durum. Zamandan bir haber, mekan belli ama güneş nerede? Her gün karanlığın içinden hayata bakıyor. Ve umut ediyor, biri gelirde karanlık günlerini ateş gibi ama yakmadan aydınlatır diye.