Bu baya bir eski kurgum, lütfen diğerine göz atın derim. ... karanlığın içinde duruyorsunuz, karanlıkta sizin içinizde... her şeyden umudunuz kesiliyor... sanki yaşadığınız dünyanın kabustan bir farkı yok... her şeyi kırıp parçalamak istiyorsunuz... ama ona da gücünüz yetmiyor... hayattan tüm beklentileriniz kesiliyor... hayatında sizden... hayata bakıp son gücünüzle tutunmaya çalışarak ondan yardım istiyorsunuz... oda alaycı bir gülümsemeyle "hayır, olmaz," deyip sizi acımasızca karanlığa doğru ittiriyor... karanlığa doğru düşerken kaygan duvara tutunmaya çalışıyorsunuz... artık yapacağınız hiçbir şeyin kalmadığını anladığınızda bir ışık görüyorsunuz... bir umut ve hemen ona sıkıca tutunuyorsunuz... sade ve basit bir hayatı olan ejder, dünyanın geleceği onun elinde olduğunu ve dünyanın son umudu olduğunu bilmediği bir yaşam sürüyordur, ta ki dünya, saldırıya uğrayana kadar. dünya saldırıya uğradığında önce korku ve gerilimi hisseder. sonra da onları izleyen başka şeyler... umutsuzluk ve karanlıkta onların içinde onu içine çekmek için bekleyen bir çukurdur.