Pes etmemeyi anne rahmine düştüğü gün öğrenen bir genç kız... Her belaya, her zorluğa rağmen hayata sımsıkı tutunan on ikinci sınıf öğrencisi... Nereye kadar dayana bilir? Yapayalnız, yaşamanın ne olduğunu tam bilmeyen bir insan nasıl dimdik durabilir?
Ailesi polis olan bir kızın hayatı nasıl olur? Herkes tarafından sevilen, imrenilecek bir kız mı? Yoksa sevilen ama yaklaşmaya korkulan bir kız mı?
Hayatım boyunca kendimi savunmayı öğrendim. Polis gibi eğitildim. Hepsinin tek bir nedeni vardı. Hayatımı kurtarmak. Kaba tabirle canımı kurtarmak. Çünkü ben annemin rahmine düştüğümde bütün oklar bana dönmüştü. Bir çok kez ölümden dönmüştüm. Daha hayata bile gelmemişim ne yapmış olabilirim?
Yapayalnız bir kızımdım. Giresun'da bir köyde babaannem ile yaşamımı sürdürmekteydim. Ta ki o da beni bırakıp bu dünyadan gidene kadar. Yıllarca kaçtığım kalabalık, ürkütücü olan şehir beni inadına kendine çekiyordu. Hayatım tepetaklak olmuş bir şekilde İstanbul'a giderken başıma nelerin geleceğinden habersizdim. Sürekli aynı cümleyi tekrar ediyordum.
Bir gün her şey çok güzel olacak tek yapmam gereken dayanmak.
ÇALINTI DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR!
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024