Kokusunu ezbere bildiğim çocuk beni unutur olmuş.Belkide yaşadığımız son sonbahardır.Hiç birşeyin kıymetini bilmediğimiz gibi sonbaharında kıymetini bilmiyoruz.Oysa ne çok şey gizli sonbaharda.Bir zamanlar çok sevdiğimiz o insanlar şimdi bizim isimimizi bile hatırlamıyor.Ne kadarda değer vermiştik.Aşkın zamanı yok.Aşk diye birşey varmı orasıda meçhul.
Her şarkıda,her cümlede,her kelimede seni hatırlar oldum sevdiğim.Sense hiç gelmedin.Belki gelseydin çok şey olurdu.Fotoğraflar,anılar,hediyeler.Gerçi sen gelmesende olur.Babam bile bana değer vermezken senmi bana değer vereceksin.Sen hep kullanmayı bildin.Kullanılmakdan haberin bile yok.
Ben hep sevdim sevgilim.Hep sevdim.Ama ölüm benim yakamı bırakmadı.
Meğerse sevmek bir nevi intiharmış.Bunu sende öğrendim ben.Farkında olmadan ölmüşüm.Gülüşünü izlerken bulutların üzerinde olduğumu hissediyordum.
Kış geldi sevdiceğim.Üşüyorum.Sensiz kötüyüm ben.Ama gelme.Aynı masala inanmam artık.Kimi seversen sev gülmeyi bil.Gülüşüne iyi bak sevdiğim.
Onlar, babalarının aynı çatışmada şehit düştüğü iki çocukluk arkadaşıydı.
Rize'de paylaşılan bir çocukluk... sonra sessizce kopan yollar.
Yirmi yıl sonra kader onları yeniden buluşturdu.
Yüzbaşı Yaman Ulukurt, bir terör operasyonunda bulduğu esir kadını tanıdığında dünyası sarsıldı: O kadın, Üsteğmen Gökçe Karaca'ydı.
Artık sadece onu kurtarmak değil...
Küllerinden doğan bir sevdayı korumak için de savaşmalıydı.