Sonunda ağaçların karanlıkla anlaşıp gözlerimden gizlediği beden ortaya çıktığında nefesimi tuttum. Şu an ne gördüğümden tam olarak emin değildim. Bu bir insandı, en azından öyle görünüyordu. Biraz gülünç yürüyen, yüzünün rengi tamamıyla solmuş, garip hırıltılar çıkaran bir insan. Bu kareyi daha önce filmlerde görmüştüm, aslında sevdiğim tarz filmlerde. Çılgın bir deney sonucu zombiye dönüşen insanlar, birbirlerini yiyorlar. Bu aptal fikrime bir kahkaha atmak istesem de içimdeki ağır basan korku beni bundan alıkoyuyordu.
'Sakın ses çıkarma.'
Kulağıma değen nefes ile titrek bir soluk bıraktım. Ona neler olduğunu soracakken bana verdiği talimat aklıma gelerek dudaklarımı birbirine bastırarak korkutucu misafirimize döndürdüm bakışlarımı. Elindeki arbaleti karşıdaki yürüyen bedene doğrultması ile ona karşı çıkmak istediğimde bana kızgın bir bakış atıp önüne döndü ve hedefe doğru bıraktı ucundaki yayı. Hırıltılar kesilince elimi ağzıma kapatıp olduğum yere düştüm. Gulf ise hızla düşen bedenin yanına adımlayarak kafasındaki oku çıkarıp elindeki bez parçasına silerek geri bana döndü. Neler olduğunu anlamıyordum, az önce karşımda biri ölmüştü ve soğukkanlı bir katil görmüyordum karşımda. Aklımdan geçen düşünceler vardı ancak inanamayacağım kadar saçmaydılar.
'Herkesi uyandırmalıyız. Burası artık güvenli değil.'
Anlam veremiyordum, gerçekten o yürüyen beden bir zombi miydi? Bir tür şaka mıydı bu? Derin nefesler alarak Gulf'e döndüğümde çoktan bedeni sürüklemeye başlamıştı.
Acımasız Komutan Delta Kim Taehyung'un askeriyesine askerlik yapmaya gelen omega Jungkook'un, zorluklarla ve aşkla vereceği sınav ağır olacaktı.
#taekook
#omegaverse