Vava Beyliğinde çobanlık yaparak geçimini sağlayan Bamaguka, bir koyunun kaçması sonucunda, insanlık tarihinin en büyük keşfini yaparak. Bir mağara içinde bulduğu göl suyunu, içtikten hemen sonra dizlerinin ağrısı geçer, dişlerinin çürüğü iyileşir, saçlarını tekrardan siyaha döner. Bu muhteşem gölden hemen bütün köye bahseder. Ava adını verdikleri bu suyun ünü kısa sürede bütün dünyaya yayılır. O gün dünyada bulunan dördü imparatorluk, elli ikisi beylik olan devletler bu suyu paylaşmak için büyük bir savaşa girerler. Dünya nüfusunun yarısının yok olmasına neden olan bu savaşın sonu bir anlaşma ile biter ancak her imparatorluk hatta küçük beylikler bile bu anlaşmanın sonsuza kadar süremeyeceğini, gölün suyunun biteceğini bilirler ve tek sahibi olabilmek için planlar yapmaya başlarlar. Alexa Krallığı, Vava köyüne gelip, suyu ilk keşfeden krallıktır. Bu yüzden sudan yüksek oranda payı kendileri alır, bundan dolayı diğer imparatorluklar kadar saldırgan değildirler. Yalnızca ordularını güçlendirip, zamanı gelince bütün devletleri bitirme planı yapmaktadırlar. Alexa kralı Masama'nın hesaba katmadığı tek bir şey vardır; suyu bulunca yağmaladığı Vava halkından sağ kurtuldan bir çocuk vardır. Bora Bora krallığı, en güçlü devlet olabilmek için kendini büyücülüğe adamıştır ancak büyü yapabilmenin çok ağır bir bedeli vardır, bu bedel onları aynı zamanda en savunmasız devlet yapmaktadır. Tatanya Kralı ise, kendi oğlunun hayatını hiç yaşanmamış yapacak korkunç bir plan yapmıştır. Oğlunu, bir köylüye vererek, yeni bir din yaratmanın ve insanları bu din sayesinde kendine bağlamanın planları içindedir. Kanaara Kralı'nın planı ise içlerinde en zalim olanıdır. Sadece kendi devletinden değil, pek çok devletten çocukları kaçırmakta ve onlara işkenceler yapmaktadır. Tüm bu işkenceler sonunda, üç