Alaca Gazetesi

Aldığı cevap karşısında şaşıp kalmıştı. Aslında oturup biraz düşünseydi bu cevabın geleceğini akıl edebilirdi. "Halkın böyle bir haber karşısında nasıl tepki vereceğini düşündün mü? Bak Deniz, Alaca'da yıllardır çok iyi işler çıkartıyorsun ve kalemin de kuvvetli. Ama bunu yayınlayamayız. Hem kimse inanmaz, hem senin kariyerin sarsılır. Herkesin iyiliyi için bu işin peşini bırak." sözü bittiğinde masadan kahvesini aldı ve kapıya yöneldi.
Yanından geçerken omzuna elini koydu, kulağına eğildi "En azından daha usturuplu bir şey yaz bari. Haberinden şu 'tarikat' ve spiritüel şeylerini çıkart. Belki o zaman sitede yayınlamaya, gazetede harcanacak tonere değecek bir iş çıkar." odadan ayrıldı.
Deniz masada duran isimliğe baktı. "Haber Müdür İsmet Çıvan" yazıyordu. İsimliği sertçe yüz üstü masaya yapıştırdı. İsmet'le bir geçmişleri olmasaydı bunu yapmaya yeltenmezdi tabii ki. İşinden olmak istemezdi. Ama aralarındaki geçmişten kalma samimiyete güveniyordu.