"Neden yapıyorsun bunu?" Titreyen ellerimi, derin kuyulara hapsetmek istedim o an. Karanlığın çaresizliğine hapsedip savaşın acımasızlığını yüklenmek istedim. "Cevapları olmayan sorular sormak sadece ahmakların işidir." Dudaklarına kadar titriyor, gözlerini saniyede bir kırpıyordu. Benden ölesiye korkuyor fakat bunu belli etmemek için kendini kasıyordu. Bakışlarını gözlerime mıhlamış üzerimde üstünlük kurmaya çalışıyordu. Bunu yapamayacağını hala anlamamış olması ise oldukça ironikti. "O halde ahmağın tekisin!" Gülümsedim. Baş kaldırı en sevdiğimdi. Tek adımla dibinde bittim, ellerini ellerimle kenetleyip dizlerini kıstırdım. Bakışları gözlerimi teğet geçip sokağı inceliyordu. Kulağına eğildim. Boynuna doğru nefesimi üflerken soluklarının arttığını fark ettim. Ve tek cümle kurdum, karşımda acizce kıvranan bu ahmağa. "O halde başlıyoruz."
16 parts